Tıpkı Bir Gölge Gibi Yalnız Silüetler: Nur Ernehir

Gölge, silüet ve kontrastı farklı disiplinlerdeki görsel anlatılarında minimalist ve sürrealist bir tarzla aktaran Nur Ernehir’in eserleri, genellikle feminen bakış açısıyla kadına atfedilen değerler, cinsiyet eşitsizliği ve özgürlük gibi toplumsal meselelere dayanıyor.

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nden birincilikle mezun olan, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Pedagojik Formasyon eğitimi aldıktan sonra yine aynı üniversitenin Grafik Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan sanatçı ile sanat üretiminin derinliklerine indiğimiz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Eserlerinizde uyguladığınız feminen bakış açısını kadına atfedilen toplumsal değerleri eleştirmek için kullanıyorsunuz. İşlerinizde yer verdiğiniz metaforların ele aldığınız konular ile ilişkisini Art50.net takipçileri için biraz açar mısınız? Tıpkı bir gölge gibi yalnız bir silüet olarak siyah-beyaz ağırlıklı resmedilen kadının varlığı hangi sosyal durumlara işaret ediyor?

Anlatımlarımın bir kısmında tek bir kaynaktan ziyade birçok felsefe ya da kültürde var olan farklı sembolik unsurları kullanmakla birlikte uygun gördüğüm veya kendi tarafımdan atadığım simgeleri de kullanmaktayım. Kaplumbağa, güvercin, perde, tül, kelebek, yapay çiçekler bunlardan bazıları. Ele aldığım bu tür metaforların varış noktası ise genel anlamda kadın üzerinden aktarmaya çalıştığım kadının toplumdaki yeri, kader, iletişimsel problemler, eğitim, cinsiyet eşitsizliği, özgürlük gibi toplumsal ve sosyal meseleler. Bu noktada, bilinçli bir biçimde binlerce yıldır ötekileştirilen ve değersizleştirilen kadını henüz renklerine ve tam anlamıyla ayrıntılarına kavuşamamış bir siluet olarak betimliyorum. Ancak beklentim zaman içerisinde çözülecek olduğuna inandığım bu problemlerle çalışmalarımı renklendirmek ve detaylandırmaktır.

Nur Ernehir – Krizalit 2

Çalışmalarınızda yoğun olarak ortak bir kadın figürü ön planda. Kimi zaman bir siluet niteliğinde olan bu figür bazı işlerinizde size benzerliği ile dikkat çekiyor. Bu figür bir sanatçı olarak sizin ve yaşadıklarınızın bir temsili mi yoksa genel olarak kadınlık haline işaret eden bir karakter mi?

Siluetler olarak adlandırdığım bu tarzdaki çalışmalarım aslında hayatımın sonuna kadar sürdürmeyi planladığım bir proje. Bizler her yaşta kadın olmanın farklı sorumluluklarını ve yüklerini taşıyoruz. Değişik dil, din, ırk ve geleneklere sahip olsak bile maalesef ki maruz kaldığımız davranışlar çoğunlukla ortak bir paydada buluşuyor. Bu noktada, zaman zaman benimde karşılaştığım olaylarla birlikte ortak paydada yaşananları, sembolik bir tarzla aktarım ihtiyacı hissediyorum. Sadece bir figür üzerinden aktarmak istememdeki en büyük etken ise, yaş aldıkça, bulunduğu dönemde var olan kadınsal durum ve sosyal problemlere tek bir pencereden evrensellikle atıfta bulunabilmek. Tüm bu süreç içerisinde var olan bu temsili kadın figürünün yaşsal, dolayısıyla fiziksel, düşünsel ve duygusal olarak da evrimine tanıklık edeceğimizi dolayısıyla uzun soluklu bir proje olmasını hedeflediğimi söyleyebilirim.

Yarattığınız zamansız ve mekânsız kurgular ile izleyiciyi sade ancak semboller ile dolu bir evrene davet ediyorsunuz. İşlerinizde görsel olarak indirgemeci bir tavır sergilerken şiirsel ve gerçeküstü bir dünya yaratma süreciniz nasıl şekillendi? Minimalizmin sanatsal pratiğinizdeki etkileri nasıl gelişti?

Görsel Sanatların en sevdiğim noktalarından bir tanesi tek bir çalışmayla yüzlerce kelime ve cümleyi aktarabilme gücüne sahip olabilmeniz. Benim tercih ettiğim yolda bu noktada olabildiği kadar azlıktan çokluk yaratabilmek. Almış olduğum grafik eğitiminin bu düşünce yapısını oluşturmada büyük bir payının olduğunu düşünüyorum. Ayrıca çalışmalarına büyük bir hayranlık beslediğim Leonardo da Vinci’nin söylediği “Sadelik, en yüksek gelişmişlik düzeyidir.” cümlesi ve felsefesi bu konu üzerine daha fazla eğilmemi sağlamıştır diyebilirim.

İşleriniz manipülasyon sanatının özelliklerine de yakın detaylar barındırıyor. Grafik Tasarım alanındaki eğitiminizle yakından ilgisi olan dijital becerilerinizin ve farklı disiplinlerdeki yetkinliklerinizin anlatım gücünüz üzerindeki etkilerini nasıl yorumluyorsunuz?

Lisans ve Yüksek Lisans eğitimim Grafik Sanatı üzerine olsa da seçmeli dersler aracılığıyla birçok farklı disiplin üzerinde deneyim elde etme fırsatım oldu. Ve bu deneyimler, yapım tekniklerinden felsefelerine kadar zaman zaman harmanlanıp çalışmalarımda etkisini gösterebiliyorlar. Ancak her defasında -2 ya da 3 boyutlu olarak ürettiğim çalışmaların bile- bir dijital işleme prosesine tabi tutulduklarının altını çizebilirim. Bu bağlamda, Dijital Sanatta tükenmeyen malzemelerle birlikte hata yapılsa bile iz bırakmadan defalarca düzeltme şansına sahip olunması ve tüm bu sebeplerle üretim sürecinin pratikleşmesi, bir sanatçıyı özgür kılan ve ifadeye daha yoğun bir biçimde odaklanmasını sağlayan özellikler diye düşünüyorum.

Nur Ernehir – Yaşamın Doğuşu

Yurtiçinde ve yurtdışında birçok karma sergiye ve yarışmaya katıldığınızı, değerli ödüller kazandığınızı biliyoruz. Bir sanatçı olarak bu sürecin size ve sanatsal gelişiminize nasıl katkıları oldu? Sanat yarışmalarının ve ödüllü sergilerin özellikle genç sanatçılar için önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Uluslararası çapta düzenlenen yarışma ve sergiler evrensel bazda yerinizi görebilmek adına olabildikçe faydalı bir araç. Bir noktada farklı kültürlerde yetişmiş, donanımlı jüri üyelerinin perspektiflerinden kendinize bakabilmenizin yolu. Diğer yandan kazanma hırsından ziyade sizinle aynı yolu tercih etmiş olan yarışmacıların eserlerini incelemek ve belki kendi çalışmalarınızla kıyaslamak daha farklı bakış açıları sağlayabiliyor. Bu sebeple yarışma ve sergilere içsel bir motivasyon oluşturabilmek amacıyla katılması gerektiğine inanmaktayım.

Geçmişte Behance ve DevianArt gibi platformlardan takip ettiğimiz sanatçılar ve tasarımcılar çalışmalarını NFT olarak piyasaya sundu. Sizce NFT’nin sanat üretimi üzerindeki etkisi nasıl olacak? İşlerinizi NFT haline getirmek ve NFT üretmek konusunda planlarınız var mı?

Dijital Sanatın çıkış noktasına baktığımızda çok yakın bir tarihle karşılaşıyoruz. Ve şu anda, kolaylıkla adapte olduğumuz bilgisayarlar ya da çeşitli teknolojik aletler aracılığıyla üretilen bu eserlerin geldiği nokta sarsılmayacak kadar güçlü bir konumda. NFT için de böyle bir sürecin yaşanması olası bir ihtimal. Bu duruma olumlu bakmakla birlikte gelişimini biraz daha gözlemleyebilmek adına henüz beklemedeyim. Bu yüzden sanat üretimi üzerindeki etkisine de kendi adıma bir şeyler söyleyebilmem şimdilik mümkün değil. Ancak adaptasyon süreci tamamlanıp benimsendiğinde ve ilerleme kaydettiğinde farklı projelerle atılım yapmayı hedeflediğimi belirtebilirim.

Aynı zamanda web tasarımı ve dijital kimlik üzerine çalışan bir tasarımcı olarak eserlerinizin Art50.net’in kullanıcı dostu arayüzü ve güvenilir altyapısı aracılığıyla sanatseverler ile buluşması hakkında ne düşünüyorsunuz? Çevrimiçi sanat platformlarının olmazsa olmaz özellikleri neler olmalı?

Gelişen teknolojinin en değerli niteliklerinden bir tanesi sanatı ulaşılabilirlik ile evrensel bir boyuta taşıması. Dünyada var olan sanatçıların çalışmalarına tek bir ekrandan, istediğin zamanda bakabilmek, en ufak bir ayrıntısına kadar inceleyebilmek ve alabilmek… Nesiller öncesinde var olan sanatçılara böyle bir imkândan bahsedilse eminim mucizevi olarak değerlendirirlerdi. Bu anlamda Art50.net’in de içinde bulunduğu bu tür online sanat platformlarının hem sanatçı hem de sanatsever açısından kıymetli olduğu yadsınamaz bir gerçek. Şu anki noktadan zaman içerisinde değişen teknoloji ile şekil değiştirme olasılıkları var olsa da yukarıya doğru giden bir ivme kazanacaklarını tahmin ediyorum. Olmazsa olmaz özelikleri içinse -aynı zamanda bir kullanıcı olarak- sade, kullanışlı ve anlaşılır olması diyebilirim.

 

    If your proposal is evaluable, a return will be made within 5 working days. If you do not get a response to your offer within 5 working days, it means that your offer is not likely to be evaluated.




      Teklifinizin değerlendirilebilir olması durumunda en geç 5 iş günü içerisinde dönüş yapılacaktır. 5 iş günü içerisinde teklifinize yanıt alamamanız teklifinizin değerlendirilme olasılığı bulunmadığı anlamına gelmektedir.



        Love, Share, Live with Art

        Turkish and world art market, new works and artists
        Subscribe to our newsletter to follow us closely.