Paris öyle bir şehir ki, sırf isminin yarattığı beklentiler bile psikolojik bir sendroma sebebiyet verebiliyor. Her yıl en az 20 turistin yakalandığı “Paris Sendromu”, kimi zaman kendini psikoza bile dönüştürebiliyor. Çoğu Japon olan turistler, bu şehire o kadar fazla ümit, heyecan ve mükemmellik atfediyorlar ki gerçek Paris’in sokaklarında bağırıp çağıran evsizler, Eiffel Kulesi’nin önündeki birkaç […]
2011 yapımı Woody Allen imzalı fantastik komedi filmi, Allen’ın en beğenilen filmleri arasına yer alıyor. İzleyiciyi 1920, Paris’ine götüren, o dönemde yaşamış bir çok sanatçı, şair, yazar, yönetmen, eleştirmen, koleksiyoner ile bir araya getiriyor. Filmde, senarist ve kendisine bir hikaye arayışında olan bir adamın (Gil Pender) nişanlısı ile birlikte geldiği Paris’te gece yarıları yaşadığı fantastik […]
Yeşilin her tonunu görebileceğiniz Paris, Bois de Boulogne’daki Jardin d’Acclimatation bahçesinin en güzel köşesinde sizi görkemli bir yapı karşılıyor. Tamamı kıvrımlı camdan 3,600 panelin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bu sıradışı binaya bakarken, gerek Paris’in gerekse dünyanın en özel yapılarından birine baktığınızı anlıyorsunuz. Bakana hareket ve süreklilik hissi veren ve içeriye girip keşfetme arzusu uyandıran bu […]
Sen Nehri üzerindeki köprüleri, şehrin kalbinde tüm ihtişamıyla duran Eiffel Kulesi, krem-bej renkli küçük balkonlu binalar.. Işığın ve aşıkların şehri Paris’te yürürken kendinizi evinizde hissetmeniz çok kolay çünkü Paris Sera Toujours Paris yani ‘’Paris her zaman Paris olacak’’. Fonda çalan Edith Piaf şarkısı, her köşe başında karşınıza çıkan şirin kafeler, içinize dolan sanat. Gelin Mona […]