Roma’nın tam merkezinde bulunan ünlü İspanyol Meydanının tam ortasındaki Palazzetto dei Borgognoni, ünlü İtalyan sanatçı Giorgio De Chirico‘nun 30 yılını geçirdiği evi ve stüdyosuna ev sahipliği yapıyor. Dışardan hiç gözükmeyen, ancak randevu ile gidilip binaya girince dahi zor bulunan 3 katlı bu Ev – Müze’nin zilini çaldığınızda sizi karşılayan müze görevlisi Federica Polenta, tamamen size özel bir tur veriyor.
Giorgio De Chirico’nun ikinci eşi Isabella Pakzswer Far ile 30 yıl yaşadığı ve sanat üretimini gerçekleştirdiği bu samimi mekanı gezerken çiftin yaşamına ve sanatçının tüm yaşamındaki sanatsal pratiğinin gelişimine de tanık oluyorsunuz.
Ev-müzenin alt katındaki oturma odasındaki eşyaları ve sanat eserlerinin yanısıra eski model bir televizyon dikkati çekiyor. Sanatçı bu televizyonu, sesini açmadan sadece görsel hafızasını zenginleştirmek için izlermiş.
Eski fotoğraflara bakarak tamamen zamanına uygun olarak restore edilen 1950 model oturma grubunda sanatçının ilk dönem yaptığı usta sanatçıların eserlerinin kopyaları, eşinin ve kendisinin portreleri bulunuyor.
Yemek odasına doğru geçildiğinde sanatçının özellikle son 10 yılını etkisi altına alan Neo metafizik sanat türüne ait eserleri bulunuyor.
Üst katta yatak odaları ve sanatçının atölyesi yer alıyor. Kullandığı tüm malzemeler, aksesuarlar, çerçeveler ve sanki hemen tekrar başlayacakmış izlenimi verecek şekilde düzenlenen palet ve boyaları ile yarım kalmış gözüken tuvallerle gerçeğe çok yakın şekilde dekore edilmiş bu mekan gerçekten çok etkileyici.
Roma’nın en etkileyici manzarasına hakim terasa çıkmak yasak olduğu için göremedik ama bu şehre hayran olan sanatçının orada yaşadığı duyguları hissedebiliyoruz.
1978 yılında ölen Chirico’nun ardından eşi 1987’de Chirico vakfını kurmuş, vefat ettiği 1990 yılına kadar bu evde yaşamış, müze de 1998 yılında sanatçının 20. ölüm yıldönümünde vakfın desteği ile halka açılmış.
De Chirico Vakfı, birçok ünlü sanatçının olduğu gibi taklitleri çok olan De Chirico’nun eserleri için ekspertiz hizmeti de veriyor.
1888 Yunanistan doğumlu İtalyan sanatçı Giorgio De Chirico, temellerini attığı Metafizik sanat anlayışı ile kendisinden sonra gelen Sürrealist sanatçıları derinden etkilemiş. Chirico eserlerinde, Yunan ve Roma mimarisinden ve mitolojisinden aldığı ilham ile dönemin etkin felsefecilerinden olan Nietzsche ve Schonpenhauer’un fikirlerini birleştirmiş. Sanatçının eserlerinde sıklıkla yer verdiği mankenler, gölgeler ve ilgi çekici perspektif kullanımı Chirico’nun stilini oluşturur. Sanatçı Roma’ya gelmeden önce Avrupa’nın birçok şehrinde yaşamış.
Yazı ve fotoğraflar: Güliz Özbek Collini
Kapak görseli: anamericaninrome.com