Sel Yayıncılık’tan çıkan Beyoğlu’nun tarihi dokusunu mercek altına alan Burcu Pelvanoğlu’nun kitabı, sanat ve edebiyat mekanlarına odaklanarak kaybedilenleri gözler önüne seriyor. Karşılaştırmalı analizlerle bir Beyoğlu kroniği olarak kaleme alınan çalışmada, sanat ve edebiyat camiasının uğrak mekânlarına odaklanarak buralardaki ilişkiler gün yüzüne çıkarılıyor. Bir Üretim Mekânı Olarak: Beyoğlu Düşerse; Taksim Bahçesi’nden Gardenbar’a, Narmanlı Han’dan Lebon’a, Cumhuriyet Meyhanesi’nden Mısır Apartmanı’na, Maya Sanat Galerisi’nden AKM’ye ve nihayet Sefahathane’den Kemancı’ya uzanan sayısız mekânın kentsel hafızasını sunarak Beyoğlu’nun tarihsel virajlarına detaylı bir bakış sunuyor. Modernizm paradigması altında “Tanzimat’tan 6-7 Eylül’e” ve “6-7 Eylül’den Günümüze” başlıklarıyla şekillenen eser, 2010’larla birlikte değişen yeni Türkiye ve Beyoğlu’na dair gözlemleriyle zenginleşiyor. Eklektik milliyetçi düşüncenin evriminden, yerellik-evrensellik tartışmalarına, sermaye ve kâr odaklarından, kültür-sanat merkezlerine Beyoğlu’nun demografik yapısının göç dalgalarıyla nasıl şekillendiğine kadar geniş bir yelpazede konuları ele alıyor.