Berlin Art Week 2023

Ünlü müzelere, sergi salonlarına, fuarlara, özel koleksiyonlara, ödüllü proje alanlarına ve çok sayıda galeriye yer veren Berlin Sanat Haftası‘nın 12. edisyonu 13-17 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Uluslararası galeri merkezi olan Berlin’in sanat dünyasındaki konumunu temsil eden yaklaşık 50 Berlin galerisi, etkinliğe özel programlarla katılıyor ve ziyaretçilere şehir genelinde açılış programları ve rehberli turlar sunuyorlar. Berlin’i hem sanat dünyasında hem de bir şehir olarak özel kılan kozmopolit, çeşitli ve çok kültürlü dokusunu keşfetmek için Berlin Art Week şehrin çeşitli sanat köşelerine yayılmış geniş programıyla mükemmel bir fırsat.

Irmak Pekel’in art50.net okuyucularına hazırladığı bu seçkideki 10 durak ise Berlin’in birbirinden farklı ve kendine özgü sanat noktalarını keşfetmek için renkli bir rota sunuyor! 3 yıldır Berlin’de yaşayan Irmak, burada Mimarlık yüksek lisansını tamamlarken bir yandan şehirdeki çağdaş sanat etkinlikleri ve mekanlarının sıkı bir takipçisi.

  1. KINDL ÇAĞDAŞ SANAT MERKEZİ
Am Sudhaus 3, 12053 Berlin

POLY. A Fluid Show & VOICES WITHOUT BORDERS

Eski bir bira fabrikasının dönüştürülmesiyle kurulan Kindl Çağdaş Sanat Merkezi, Berlin’de alternatif sanatın merkezlerinden biri olan Neukölln’de bulunuyor ve mekanda 2016 yılından beri uluslararası çağdaş sanatın önemli temsilleri sergileniyor. 1930 yılında mimarlar Hans Claus ve Richard Schepke tarafından Yeni Nesnellik tarzında tasarlanan bira fabrikası, İkinci Dünya Savaşı’nda kısmen yıkıldıktan sonra 1950’lerin başında yeniden inşa edildi. Günümüzde tarihi anıt olarak koruma altında olan yapı, endüstriyel karakteri ile kendine özgü ve görülmeye değer bir sergi mekanı. Kindl, Berlin Art Week kapsamında, “POLY. A Fluid Show” ve “Voices Without Borders” sergilerine ev sahipliği yapıyor.

Farklı disiplinlerde çalışan on bir uluslararası sanatçının eserlerini resimden yola çıkarak bir araya getiren, “POLY. A Fluid Show” (POLİ. Akışkan bir Gösteri), mono-kültürden (tek eşlilik, minimalizm, uzmanlaşma) uzaklaşan yeni ve çok merkezli bir kültürü inceliyor.

“Voices Without Borders” (Sınırları Olmayan Sesler), Arap dünyasının iki önemli sesi olan Etel Adnan ile Simone Fattal arasındaki samimi bir diyalog. Sergi, aynı zamanda hayat arkadaşı olan sanatçıların hem bireysel hem de ortaklaşa ürettikleri multidisipliner eserleri içeriyor.

  1. KÖRNERPARK GALERİSİ
Schierker Straße 8, 12051 Berlin

IF THE BERLIN WIND BLOWS MY FLAG & AGNES DENES: EARLY WORK

Neukölln’deki Körnerpark’ta bulunan galeri, mahallede 1983 yılında kapılarını ulusal ve uluslararası sanatçılara açan ilk belediye galerisi, günümüzde de Berlin’deki çağdaş sanatın önemli sergi mekanlarından biri. Saray bahçesini andıran atmosferi ve Neo-barok mimarisiyle, Körnerpark Galeri, şehrin kozmopolit kültür merkezlerinden biri olan Neukölln’de farklı bir sergi deneyimi sunuyor.

Berlin Art Week kapsamındaki “If the Berlin Wind Blows My Flag” (Berlin Rüzgarı Bayrağımı Savurursa) sergisi, Berlin Duvarı yıkılmadan önce Batı Berlin‘deki sanat sahnesini inceliyor. Sergi, Berlin sanat dünyasının tarihsel gelişimine dair bilgi edinmek için güzel bir fırsat.

  1. KW ÇAĞDAŞ SANAT ENSTİTÜSÜ
Auguststraße 69, 10117 Berlin

SKIN IN THE GAME & KAMEELAH JANAN RASHEED— IN THE COHERENCE, WE WEEP & COCO FUSCO —TOMORROW, I WILL BECOME AN ISLAND

Mitte’de bulunan, KW Çağdaş Sanat Enstitüsü, 30 yıldır Berlin’de ve uluslararası sanat ortamında önemli bir yere sahip. Berlin Art Week kapsamında, mekan 3 farklı sergiye ev sahipliği yapıyor.

“Tomorrow, I Will Become an Island” (Yarın Bir Ada Olacağım), Kübalı-Amerikalı sanatçı Coco Fusco’nun çalışmalarının Amerika ve Avrupa’daki çağdaş sanat söylemleri üzerindeki derin etkisinin izini sürmeyi amaçlıyor. Sergide sanatçının 1990’lardan günümüze kadar uzanan videoları, fotoğrafları, metinleri, enstalasyonları ve canlı performanslarından oluşan geniş bir seçki yer alıyor.

“The Skin in the Game” (Oyunun İçinde Derisi Var), küratörlüğünü Clémentine Deliss‘in yaptığı, 1980’lerden günümüze, uluslararası alanda tanınmış sanatçıların kişisel arşivlerinden resimler, heykeller, afişler, video performansları, fotoğrafları, kolajları, çizimleri ve notları yer alıyor. Çalışmalar, bu sanatçıların kendilerini tamamen sanata adadıkları, profesyonel ve varoluşsal özgürleşmelerinin ilk anına odaklanıyor.

“In the Coherence, We Weep” (Tutarlılıkta Ağlıyoruz), sanatçı Kameelah Janan Rasheed’in metnin, yazının ve dilin önemliliği ve okunabilirliği üzerine çalışmalarını içeriyor. Sanatçı, işlerinde anlamları yeniden çerçevelemeye olanak tanıyan yöntemler arıyor ve nasıl okuduğumuz, kendimizin nasıl okunup anlaşılmasını istediğimiz sorusunu araştırıyor.

  1. HAMBURGER BAHNHOF
Invalidenstraße 50—51, 10557 Berlin

Hamburger Bahnhof, yani Hamburg Tren Garı, isminden de anlaşılacağı gibi bir zamanlar tamamen farklı bir amaca hizmet ediyordu. Geç klasikçi stile sahip bina, mimar Friedrich Neuhaus tarafından tasarlandı ve Aralık 1846’da Hamburg ile Berlin arasındaki demiryolu hattının son noktası olarak işletmeye açıldı. Günümüzde de o dönemden kalan ve şehir manzarasında korunan tek tarihi tren istasyonu binası. 1987 yılında “Berlin’e Yolculuk” sunumuyla istasyon, kırk yılı aşkın bir süreden sonra ilk kez sergiler için kullanıma açıldı. Bugün, Hamburger Bahnhof’taki Ulusal Galeri dünyadaki en büyük ve en önemli kamu çağdaş sanat koleksiyonlarından biri. Berlin Art Week kapsamında buradaki kalıcı sergilere çeşitli rehberli turlara katılmak mümkün.

  1. C/O BERLIN
Hardenbergstraße 22—24, 10623 Berlin

MARY ELLEN MARK — ENCOUNTERS & IMAGE ECOLOGY

Fotoğraf ve görsel medyaya yönelik bir sergi alanı olan C/O Berlin, Berlin Art Week kapsamında iki farklı sergi sunuyor.

“Encounters” (Karşılaşmalar) sergisi, Mary Ellen Mark’ın sosyal aidiyeti, ötekiliği ve hayattaki farklı yolları konu edinen portrelerini içeriyor. Toplumun kenarındaki insanların (kendi deyimiyle “ünsüzler”) günlük yaşamlarının yanı sıra dikkat çekici kişilikler, sosyal zorluklar ve umut dolu anlar, Mark’ın pratiğinin odak noktaları.

“Image Ecology” (Görüntü Ekolojisi) ise iklim krizinin etkilerinin görüntülerini ortaya koymayı amaçlıyor. Sergide yeni nesil fotoğrafçılar küresel, teknik ve kâr odaklı bir sistemin iklime zarar veren sonuçlarıyla başa çıkmanın yeni yollarını arıyor. Sergide ilk kez fotoğrafın kendisi de bir tüketim, iş, enerji, malzeme ve ulaşım ağı olarak kısmen ekolojik bir sorun olarak ele alınıyor. Sunulan çalışmalarda yalnızca ekolojik sorunlar temsil edilmiyor, aynı zamanda imaj yaratmanın ekolojisi de inceleniyor.

  1. SCHINKEL PAVILYONU
Oberwallstraße 32, 10117 Berlin

The Assault of the Present on the Rest of Time

1969 yılında Richard Paulick tarafından tasarlanan Schinkel pavilyonu, Unter den Linden yakınlarındaki Kronprinzenpalais‘in (Veliaht Prens Sarayı) bahçesinde yer alıyor. Sekizgen şeklindeki salon yerden tavana uzanan pencereleriyle, bir yandan sergilere farklı bir mimariyle ev sahipliği yaparken bir yandan da Berlin’in tarihi şehir merkezine panaromik bir bakış sunuyor.

Schinkel Pavillon ve Brücke-Museum işbirliğinin ürünü olan “The Assault of the Present on the Rest of Time” (Şimdinin Zamanın Geri Kalanına Saldırısı) sergisi, savaşın sanata yansımasını ve savaşa tanıklık anını merkeze alıyor. 1930’lardan bir grup sanatçının eserleri, çağdaş sanatçıların işleriyle bir araya geliyor. Sergi, geçmişten bugüne sanatın dönemsel yorumlarına odaklanırken, Berlin’in tarihi ve çağdaş sanat sahnelerini bir araya getiriyor. Ayrıca, programda hafta sonları küratörle yapılan turlar da mevcut.

  1. NEUE NATIONALGALERIE
Potsdamer Straße 50, 10785 Berlin

Isa Genzken. 75/75 & BAW Garten

1968’de açılan Neue Nationalgalerie, Berlin Ulusal Galeri Koleksiyonu’ndan 20. yüzyılın görsel sanatlarını sergiliyor. Uluslararası üne sahip, modern mimarinin öncülerinden mimar Ludwig Mies van der Rohe’nin son eseri olan müze, minimalist diliyle mimaride modernliğin simgesi olarak görülmekte.

Berlin Sanat Haftası‘nın festival buluşma noktası olan BAW Garten da bu yıl Neue Nationalgalerie’de yer alıyor ve tüm festival haftası boyunca ziyaretçilerin katılabileceği gösterilere, atölye çalışmalarına ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. BAW Garten‘da Berlin Sanat Haftası’nın genel programına dair bilgilerin yanı sıra, Berlin’in çeşitli mahallelerinde etkinlik kapsamında düzenlenen turlar hakkında da bilgi edinilebilir. İlgi çekici turlardan bir tanesi, şu an inşaatı süren “Berlin Modern” binasının şantiyesine yapılacak rehberli tur.

  1. MAIN BODY / SALLY VAN ROSEN
Heidestraße 50, 10557 Berlin

TRAUMA BAR UND KINO

Trauma Bar und Kino, Berlin’in birçok farklı fonksiyonu bir araya getiren mekanlarından biri. Burası hem bir sanat mekanı, hem etkinlik merkezi hem de bir kulüp ve bu alandaki programlar görsel sanatların, müziğin ve performansın birleşimine odaklanıyor. Davet edilen sanatçılar, farklı deneyimler sunan enstalasyonlar hazırlıyorlar. Sally von Rosen’in Berlin Art Week için burada yarattığı geçici ambiyans, soyut 57 bedenin bir araya gelip, bulmaca gibi birbirine geçiş yapan yapısından oluşuyor.

  1. SINEMA TRANSTOPIA
Lindower Str. 20/22/Haus C, 13347 Berlin 

INSCRIPTIONS OF VIOLENCE Film seçkisi

SİNEMA TRANSTOPIA, bi’bak adlı kolektifin bir projesi. Ulus ötesi toplumdaki interaksiyonların sinemayı nasıl etkileyeceğini sorgulayan bu kolektif, sinemayı toplumsal bir diyalog, değişim ve dayanışma olarak yeniden keşfediyor. Kürate ettikleri film serileriyle farklı sosyal komüniteleri bir araya getirirken, ayni zamanda bu komünitelerin kesişim alanlarını ve zamanla ilişkilerini sorgulamayı hedefliyorlar. Hem lokal hem de internasyonel kültürlerden beslenen bu alan, kentsel pratikler ve film arasında bir köprü oluşturmayı amaçlıyor. Berlin Art Week icin hazırladıkları seçkilerinde film ile şiddeti anlatma imkânlarını/imkânsızlıklarını sorgulayan üç farklı yaklaşımı seyire sunuyorlar.

  1. THE FAIREST 02
Luckenwalder Str. 3, 10963 Berlin

KÜHLHAUS BERLIN

“The Fairest”, sanat piyasasına eleştirel bir yaklaşım sunuyor ve sanat piyasasına, piyasanın araçlarıyla meydan okumayı hedefliyor. Fuar, 1900’lü yıllarda şehrin ıstakozlarının taze tutulduğu soğuk hava deposu olan ve günümüzde etkinlik merkezi olarak kullanılan Berlin Kühlhaus’ta gerçekleşiyor. Küratörler Eleonora Sutter ve Georgina Pope, “Get Used to It” (Buna Alışın) başlığı altında 13-17 Eylül tarihleri ​​arasında genellikle galeriler tarafından temsil edilmeyen ve bu nedenle olağan fuarlarda yer almayan yaklaşık 30 sanatçıyı bir araya getiriyor ve fuarda satılan sanat eserlerinin satış bedelinin büyük kısmın sanatçılara aktarılıyor. The Fairest’de alışılmış standlar ya da olağan fuarlarda tüm sanat eserlerinin sıkıştırıldığı galeri başına odalar yok; bunun yerine, sanki doksanlarda Berlin’deymişsiniz gibi, kaba ve sıvasız odalara dağıtılmış nesneler ve enstalasyonlar var.

Berlin Art Week için bu sanat şehrindeyseniz programınızda mutlaka Positions Sanat Fuarı da bulunmalı.

POSITIONS SANAT FUARI

Flughafen Tempelhof: Hangar 5—6, Tempelhofer Damm 45, 12101 Berlin

Bu yıl onuncu yılını kutlayan POSITIONS Berlin Sanat Fuarı, 20 ülkeden 100 galeriyi ağırlıyor. Fuarda Berlin ve Mexico City arasındaki ortaklığın 30. yıldönümünü kutlamak için seçilen Meksika galerileri odak noktası olacak. Bu sene fuarda Berlin Art Week ziyaretçilerini bekleyen iki özel sunum daha var: Berlin doğumlu Polonya-İsviçreli sanatçı Vera Isler‘in (1931-2015) 60’lar ve 70’lerden seçilmiş dokuma ve kolaj çalışmaları, ve Berlinli sanatçı Dennis Rudolph’un, geleneksel sanatı sanal ve arttırılmış gerçeklikle birleştirdiği “Das Kunstwerk der Zukunft” (Geleceğin Sanat Eseri) adlı eseri de fuarda sergilenecek.

Fuarın gerçekleştiği yer ise günümüzde havaalanı olarak kullanımını yitirmiş fakat yine de şehrin en uğrak kamusal mekanlarından biri olan Tempelhof Havalimanı. Tempelhof Havalimani Terminali sergi ve etkinlik mekanı olarak kullanırken, eski uçuş pistleri şehir sakinlerinin gün batımı izlemek üzere buluştukları geniş bir park. Sanat fuarında gününüzü geçirdikten sonra, Tempelhof Parkı’nda gün batımını izleyerek lokal bir Berlin deneyimiyle gününüzü sonlandırabilirsiniz.

Irmak Pekel

Berlin’deki sanat etkinliklerine genel bakış için Sanat şehirleri bölümümüzdeki Alternatif Kültür ve Sanatın Şehri Berlin içeriğimize göz atabilirsiniz.

    If your proposal is evaluable, a return will be made within 5 working days. If you do not get a response to your offer within 5 working days, it means that your offer is not likely to be evaluated.




      Teklifinizin değerlendirilebilir olması durumunda en geç 5 iş günü içerisinde dönüş yapılacaktır. 5 iş günü içerisinde teklifinize yanıt alamamanız teklifinizin değerlendirilme olasılığı bulunmadığı anlamına gelmektedir.



        Love, Share, Live with Art

        Turkish and world art market, new works and artists
        Subscribe to our newsletter to follow us closely.