Artık gerçekliğimizin bir parçası haline gelmiş olan pandemi süreci hepimizin hayatlarını farklı noktalardan etkiledi, sarstı, yeniden düzenledi. Sokağa çıkma yasakları, hayati önem taşıyan mesafe kuralları hepimizi evlere bağlı bir hayata mecbur kıldı. Bu mecburiyetle birlikte sosyal hayat minimuma inerken biz sanatçılar da mekansızlaşmış oldu. Galeriler kapandı, sergiler iptal edildi ya da ertelendi. Elimizdeki tek mekân sosyal medya ve internet haline geldi. Eskilerin deyimiyle bu durum “hiç yoktan iyi” de olsa yeterli değildi.
Sanatçı Baysan Yüksel ve Başar Kurnaz böyle bir ortamda bir defter mekân olabilir mi sorusunu soruyorlar. Pandemiden önce tanışmamış, hiç yüz yüze görüşmemiş iki sanatçı birer defter aracılığıyla, görsel anlatımla bir diyalog geliştirmenin mümkün olup olmadığını araştırdıkları bu projeye 2020 yılının son ayında başladılar. Simültane olarak, kendi evlerinde, 12 x12 cm boyutlarında iki ayrı deftere çizmeye başladılar. Bu defterler iki haftada bir kargo ile el değiştiriyor ve birbirlerinin çizimlerine yine görsel bir dille cevap veren çizimler ile soyut, görsel bir iletişim oluşturuyorlar.
Defter, kendi sınırları dâhilinde, sayfaları açıldıkça gezilebilen bir galeri olarak düşünülebilir mi? Diyalog plastik bir süreç olarak hayal edilip üretilebilir mi? Defter, ev duvarlarının sınırını aşacak gezici bir mekân sağlayabilir mi? Sanatçılar arasında işbirliğine bir kapı açabilir mi?
Bu sorular eşliğinde şekillenen ve şekillenmeye devam edecek olan bu proje hepsinden önce, sürece tanıklık etme aracıdır. Kendi içinde deneysel yöntemler ile görsel bir araştırmanın mekânı olmayı hedeflemektedir. Süreç ilerledikçe evrilecek, kendi kapılarını ve anahtarlarını oluşturacaktır.
Bu süreci @baysanyuksel ve @basarkurnaz Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz.
Sanatçımız Baysan Yüksel’in Art50net’te yer alan eserlerini burayı tıklayarak inceleyebilirsiniz.