Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi

Dünyayı değiştiren 5 kadın sanatçı ismi sayabilir misiniz?

Washington Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi’nin (National Museum of Women in Arts) 2016 yılında başlattığı #5womeninarts etiketi ile ‘5 Kadın Sanatçı ismi sayabilir misiniz?’ sorusu oldukça ses getirmişti. Sosyal medya kanalları aracılığıyla, sanat alanındaki cinsiyet ayrımcılığına karşı farkındalık yaratmak için ortaya atılan bu slogan, her yıl Mart ayında tekrar ediliyor. Müze bu yıl, kadınların sanat aracılığıyla neleri nasıl değiştirdiğini, ne gibi farkındalıklar yarattığını, global, toplumsal ve sosyal konuları işlerine nasıl konu aldıkları üzerine odaklanıyor.

Feminist bir duruşla açılan ve yalnızca kadın sanatçıların eserlerini bir araya getiren ilk müzelerden biri olan Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi, kuruluşundan bugüne erkek egemen sanat tarihi ve güncel sanat piyasası içerisinde kadın sanatçıları destekliyor. Müze, dengeli bir ortam yaratma çabası içerisinde kadın sanatçıları herhangi bir ayırım gözetmeksizin izleyiciyle buluşturuyor.

Gelin birlikte kadın sanatçıları destekleyen, tarihte ve günümüzde varlıklarının altını çizen, kadın sanatçıların görülmesine ve duyulmasına kendini adamış müzeyi birlikte inceleyelim.

Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi/ National Museum of Women in Arts kısa tarihi:

1981 yılında koleksiyoner Wilhelmina Cole Holladay ve eşi Wallace F. Holladay tarafından kurulan Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi 1987 yılında kapılarını ziyaretçilere açtı. Çiftin, 1960 yıllarında oluşturmaya başladıkları özel koleksiyon, kadın sanatçıları bir araya getiren yapısıyla ilgi görüyordu ve çift evlerini ziyaretçilere açarak koleksiyonu paylaşıyordu. Birbirinden değerli, farklı ülkelerden, etnik gruplardan ve farklı nesillerden sanatçıların eserlerinin koleksiyona eklenmesi ile müzeye dönüşme kararı alındı. İlk açıldığı günden beri Washington D.C.’de yer alan müze, sadece kadın sanatçıların eserlerini sergileyen bir mekanın ötesinde, çeşitli alanlardaki projeleri ile de dikkat çekiyor. Müze, erkek egemen yapının içerisindeki dengesizliğe karşı, zaten var olanı göstererek, yaşamış ve hala yaşayan sanatçıların eserlerini bir araya getirerek izleyiciye kadın sanatçıların farklı sanatsal pratiklerini ve başarılarını gösteriyor. Bununla birlikte, kadınlar için araştırma alanları da oluşturarak sadece Amerika topraklarında sınırlı kalmayıp, bir çok ülkeden ortak amacı paylaşan bağımsız kurumlarla iş birliği yapıyor. Müzede kadınların görünürlüğünü arttırmak için düzenlenen sergilerin yanı sıra kapsamlı eğitim programları düzenleniyor. Ayrıca çatısı altında barındırdığı Betty Boyd Dettre Kütüphanesi ve Araştırma Merkezi ile kadın sanatçılara yönelik araştırma projelerini destekliyor, zengin içerikli dergi ve sanatçı kitapları yayınları ile de fark yaratıyor. Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi bağımsız ve kar amacı olmayan kuruluşlar arasında yer alıyor.

Müze binasından tarihsel detaylar, kaynak: nmwa.org

Kadınların girmesinin yasak olduğu Tarihi Binası ve ilginç geçmişi…

Ulusal Kadın Sanatçılar Müzesi’nin Rönesans stilindeki mimarisi altı katlı yapısıyla düzeni ve kent ihtişamını temsil ediyor. Dönemin ünlü mimarı Waddy Wood tarafından inşaa edilen bina, önceleri bir çok alanda şirket, organizasyon ve özel kişileri çatısı altına almış. İlk zamanlarda küçük ofislere, çeşitli mağazalara, diş muayenehanesine, Washington Üniversitesi hukuk kütüphanesine ev sahipliği yaptıktan sonra sessiz film sineması, ardından ‘istismar sineması’ film gösterimlerinin yapıldığı bir mekana dönüşerek son olarak gişe hasılatı kıran, yüksek bütçeli film gösterimlerinin yapıldığı sinema olarak devam etmiş. Bir dönem Mason Köşkü olarak kullanılan bina, kadınların girmesinin yasak olduğu bir organizasyonu da içerisinde barındırmış. Bugün müzenin dış cephesinde hala mason sembolleri ve frizler yer alıyor. İronik olarak, günümüzde tamamen kadınlara atfedilmiş ve bu sayede kadın sanatçıların varlığını duyuran müze bir çok kadın sanatçıyı aynı çatı altında birleştiriyor.

Müze Koleksiyonu:

Müze koleksiyonunda farklı etnik kökenlerden, farklı disiplinlerde çalışan sanatçıların eserleri izleyiciye sunuluyor. Mary Cassatt, Frida Kahlo, Elisabeth Louise Vigee-Le Brun, Shirin Neshat, Amy Sherald, Louise Bourgeois, Faith Ringgold, Pipilotti Rist gibi isimlerden oluşan 16. yüzyıldan günümüze kadar 1.000’den fazla sanatçının 5.000’e yakın eseri dönüşümlü olarak sergileniyor. Koleksiyonda 18. Yüzyıla ait gümüş tabak takımlarından, botanik baskılar ve birbirinden ilginç sanatçı kitapları da yer alıyor.

NMWA, Koleksiyon sergisinden, Soldan Sağa: Andrea Higgins, Jane Hammond, Amy Sherald, Frida Kahlo ve Sarah Bernhardt, kaynak: nmwa.org

Müzede Dikkat Çeken Sergiler:

Delita Martin: Ruhları Çağırma/ Calling Down Spirits
19 Ocak-19 Nisan 2020

Delita Martin, büyük ölçekli baskıları üzerinde dikiş, çizim, boya ve kolaj gibi farklı teknikler kullanarak Batı sanatı tarihinde siyahi kadın bedeninin eksikliğini hatırlatırken, Afrikalı-Amerikalı bedenlerin varlığını vurgulayan güçlü kadın imgeleri yaratıyor. Martin, baskılarındaki imgelerle yeni bir ikonografi oluştururken, Afrikalı-Amerikalı geleneklerini, kendi hatıralarını ve fiziksel öğeleri kullanarak geçmiş ve gelecek arasında semboller aracılığıyla bağlantı kuruyor. Batı Afrika’nın Sowei ve Ife maskelerinden esinlenerek bir çok eserinde tekrar ederek kullandığı bu maskeler, içinde yaşadığımız dünya ile ruhani dünya arasındaki geçiti temsil ediyor. Sanatçının geleneği yenileyerek aktardığı yedi anıtsal eserin yer aldığı sergi, nesiller arası zamanı ve mekanı köprüleyen çarpıcı görüntüleri bir araya getiriyor. Sergi 19 Nisan’a kadar ziyaret edilebilir.

Delita Martin, Believing in Kings (detay), 2018; Sanatçının ve Galerie Myrtis izniyle; Fotoğraf Joshua Asante, kaynak: nmwa.org

Graciela Hurbide’nin Meksika’sı / Graciela Hurbide’s Mexico
28 Şubat- 25 Mayıs 2020

Latin Amerika’nın en bilinen fotoğraf sanatçılarından biri olan Graciela Hurbide şiirsel fotoğraflarıyla, büyüdüğü şehirde deneyimlediği kareleri özgün bir tavırla fotoğraflarında yansıtıyor. Graciela Iturbide’nin Meksika’sı sanatçının siyah beyaz jelatin gümüş baskılar ile ürettiği, yirmi yılı aşkın dokuz farklı temanın irdelendiği 140 fotoğrafla ABD’de gerçekleştirilen en kapsamlı sergisi. Meksika’da yaşamış ve yaşayan yerli halkları, kültürel sembolleri, İspanyol kökenlerine ait ritüelleri, kutlamaları ve günlük yaşam alanları fotoğraflarda yer alıyor. Bunun yanı sıra Meksika kültürüne özgü hayvanlar, kuşlar ve bitki konulu fotoğraflar ile insan ve doğa arasındaki ilişki irdeleniyor. Sergide en dikkat çeken kısımlardan biri Frida Kahlo’nun yaşadığı Casa Azul (Mavi Ev)’de sanatçının Frida Kahlo’nun kişisel eşyalarını çektiği görüntülerden oluşuyor. İki sanatçı arasında hayatlarında deneyimledikleri zorluklara ve trajedilere tanık olunabilecek sergi 25 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek.

Graciela Iturbide, Mexico City, 1969-72. Jelatin gümüş baskı. Daniel Greenberg ve Susan Steinhauser Koleksiyonu, Boston Güzel Sanatlar Müzesi izniyle, kaynak: nmwa.org

Müzenin Farklı Ülkelerle Birlikte Yürüttüğü Sergi Projesi…
‘İzlenmesi Gereken Kadınlar’ Sergi serisi / The Women to Watch Exhibition Series

İzlenmesi gereken kadınlar sergi serisi, 2008 yılında başlayarak, her iki ya da üç yılda bir düzenleniyor. Sergiler, 23 ülkeye yayılan ve 3.000 üyesi bulunan, Amerika’nın farklı bölgeleri ile Kanada, Şili, Peru, İtalya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin yer aldığı aynı misyonu edinmiş komitelerin iş birliği ile kadın sanatçıların görünürlüğünü arttırmak üzere organize ediliyor. Komiteler, bulundukları ülkelerdeki müze direktörleri, sanat tarihçileri, araştırmacılar ve sanat piyasasındaki bilir kişilerle çalışarak Ulusal Müze ile kendi ülkelerinden seçilen sanatçıları bir araya getiriyor. Düzenlenen her sergi için Ulusal Kadın Sanatçılar Müze küratörleri tarafından farklı konular belirleniyor. Serinin bu seneki konusu ‘Kağıt Rotaları/ Paper Routes’, kağıdın alternatif sanat eselerine dönüşmesi ile ilgili. Kağıt üzerine çizim, baskı ve fotoğraf dışında farklı teknikler ve yapıların oluşturulacağı eserler, kağıdın limitlerini sorgulayacak. Dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatçıların katılacağı Kağıt Rotaları/ Paper Routes sergisi 26 Haziran’da izleyiciyle buluşacak.

 

Sena Arcak Bağcılar

    If your proposal is evaluable, a return will be made within 5 working days. If you do not get a response to your offer within 5 working days, it means that your offer is not likely to be evaluated.




      Teklifinizin değerlendirilebilir olması durumunda en geç 5 iş günü içerisinde dönüş yapılacaktır. 5 iş günü içerisinde teklifinize yanıt alamamanız teklifinizin değerlendirilme olasılığı bulunmadığı anlamına gelmektedir.



        Love, Share, Live with Art

        Turkish and world art market, new works and artists
        Subscribe to our newsletter to follow us closely.