English
Kahramanlarınızla tanışmanın tehlikeleri konusunda uyaran bir film olan Daliland, hevesli ama naif bir genç sanat hayranını, Rus eşi Gala ile fırtınalı ve gerçeküstü bir ilişkisi olan Katalan sanatçı Salvador Dali’nin yörüngesine sokuyor.
Daliland dünya prömiyerini 17 Eylül 2022’de 2022 Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yaptı. Kasım 2022’de Magnolia Pictures filmin dağıtım haklarını satın aldı. Film, Amerika’da 9 Haziran 2023’te sinemalarda gösterilmeye başlanacak, Türkiye’de ise 2 Haziran’da vizyona girdi.
Yönetmen Mary Harron’ın Daliland’i, James (Christopher Briney) adlı genç bir galeri asistanının gözünden yaşlı Dalí’yi (Ben Kingsley) izlediğimiz 1973 dünyasında geçiyor. Senarist John Walsh’un senaryosu, Ezra Miller’ın canlandırdığı sanatçının gençlik yıllarını izleyicilerin tarafsız bir şekilde gözlemlediği bazı flashback’lere yer verse de, asıl odak noktası Dalí’den çok onu çevreleyen karakterler. Bunun merkezinde, hem onun başlıca destekçisi hem de öğrendiğimiz kadarıyla onu kullanıyor olabilecek pek çok kişiden biri olan karısı Gala (Barbara Sukowa) yer alıyor.
Prömiyerini Toronto Uluslararası Film Festivali’nin kapanış gecesinde yapan “Daliland”, Dali’nin “What’s My Line?” adlı yarışma programına çıkışını izlemesi ve bir ev yangınında ciddi yanıklar geçirdiğine dair bir haber görmesiyle açılıyor. Hikaye daha sonra on yıl öncesine, taze kan James’in sanat okulunu bıraktığı ve bir satıcının ayak işlerini yaptığı zamana dönüyor. Sanatçıya para götürmekle görevlendirilen James, Dalí’nin karısı Gala kendisine yanaşırsa nazikçe reddetmesi gerektiği konusunda uyarılıyor.
Yeni bir asistana ihtiyaç duyan Dalí, James’i ödünç almak istediğini söyleyerek ona San Sebastian lakabını takıyor. Genç, işverenini kendisini yanına alması için ikna ederek, üç hafta sonraki açılıştan önce sanatçıya göz kulak olacağına ve işinin başında kalmasını sağlayacağına söz veriyor.
Yeni gelen James, idolleştirdiği efsanenin artık eski benliğinin bir kabuğu olduğunu ve pek de yaratma havasında olmadığını görüyor. Gala, Andrew Lloyd Webber müzikalindeki başrolünden sonra “Jesus” lakabını alan son gözdesi Jeff’le (Zachary Nachbar-Seckel) eğlenirken, Dalí de gizlice şehirde bir gece geçirmeye karar veriyor. Kariyerinin sonlarında olan sanatçı, savurgan harcamalarını finanse etmek için eğitimsiz koleksiyoncuları kalitesiz litografilerle kandırmaya çalışırken, Gala da paranın çoğunu Jeff’in müzikal çabalarını desteklemek için hortumluyor.
Yapımcı Sam Pressman basın notlarında filmi sanat dünyasındaki “Almost Famous” olarak tanımlıyor ve bu tanım gerçekten de yerinde. Harron’un kocası John C. Walsh tarafından yazılan senaryo, James’in tüm çılgınlıkların ortasında reşit oluşuna ve masumiyetini kaybedişine odaklanıyor. Dalí ve Gala’nın evliliğinin işleyişi büyüleyici ve Walsh, Gala’nın sanatçının hem kariyerine hem de düşüşüne yaptığı katkıları göz önünde bulundurarak bu evliliği detaylandırmak için olağanüstü bir iş çıkarmış.