Alternatif Kültür ve Sanatın Şehri Berlin

Berlin’i tek bir sıfatla tanımlamak güç, çünkü Berlin’i bir sanat ve kültür merkezi olarak özel kılan çok kültürlülüğü ve barındırdığı çeşitlilik. Her mahallenin kendine özgü bir dokusu, sesi ve sunduğu sanatsal heyecanlar var; bu farklı tarzların eş zamanlı var oluşu ve etkileşimiyle Berlin ortaya çıkıyor diyebiliriz. Bir yanda güçlü bir tarihe sahip galeriler ve müzeler, bir yanda ise yeni deneylere ortam hazırlayan alternatif sanat köşeleri. Çeşitliliğin, deneyselliğin, yeniliğin ve tarihin bir arada var olduğu Berlin, dinamik ve sürekli gelişen bir sanat manzarasına sahip.

19. yüzyılda Alman Romantizmi’nin doğduğu yer olarak romantik sanatın önemli izlerini taşıyan Berlin, ilerleyen dönemlerde modernizmin ve deneysel sanatın da önemli bir merkezi haline geldi. Geçtiğimiz yüzyılda sürekli değişimin etkisinde kalan Berlin, birçok farklı kültürel akıma ev sahipliği yaptı. Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla yeniden birleşme sürecine giren şehir, Doğu ve Batı Almanya kültürleri ve sanat dünyaları arasında bir köprü oldu. Berlin’in günümüzdeki kapsayıcı ve açık görüşlü itibarı, belki de şehrin engelleri yıkma ve bağ kurma konusundaki bu tarihi mirasına dayanıyor. 20. yüzyıl boyunca, punk’tan teknoya farklı alt-kültürler Berlin’de filizlendi. Berlin’in köklü sosyal aktivizm tarihi, farklı göçmen topluluklarının varlığı, açık fikirliliğin şehrin kültürüne derinden işlemiş olması, sanatçılara günümüzde de özgürlük ve deneysellik alanı sunuyor. Berlin’in ana-akımla alternatifin kesiştiği zengin sanat dokusunu keşfetmek isteyenler aşağıdaki rotayı takip edebilir!

1. Müze Adası: Pergamon Museum, Neues Museum, Altes Museum ve Alte Nationalgalerie
Berlin Müze Adası, Berlin’i keşfetmek için güzel bir başlangıç noktası. Spree Nehri’nin çevrelediği bu ada, engin bir sanat ve kültür hazinesini barındıran koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki en etkileyici tarihi ve kültürel yapıların bir araya geldiği Müze Adası, beş büyük müze ve bir katedrali barındırıyor. Farklı dönemler ve mimarilere sahip bu yapılar, nehir manzarasına karşı büyüleyici bir siluet oluşturuyor ve ziyaretçilere hem sanatsal hem de mimari tarihsel bir yolculuk sunuyor. Antik Mısır sanatından Rönesans dönemine, Antik Yunan’dan 19. yüzyıl Almanya’sının romantik eserlerine kadar uzanan farklı dönemlerin sanatlarını bu müzelerde görmek mümkün. Müze Adası’nda bulunan önemli müzeler arasından Pergamon Museum(Bergama Müzesi), Neues Museum (Yeni Müze), Altes Museum (Eski Müze) ve Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri) mutlaka ziyaret edilmesi gerekenlerden. Berlin Müze Adası, hem sanatseverlerin hem de tarih meraklılarının ilgisini çeken, dünya çapında tanınmış bir kültür mirası.


2. Neue Nationalgaleri: Neue Nationalgalerie yani Yeni Ulusal Galeri, Berlin Sanat Dünyası’nı keşfederken Müze Adası’ndan sonraki durak olabilir. Modern mimarinin simge yapılarından olan bu bina, Bauhaus mimari akımının ünlü aktörlerinden Mies van der Rohe tarafından 1968 yılında tasarlandı. Berlin Bauhaus stili ve modern mimarinin önemli bir arşivi diyebiliriz. Mies van der Rohe’nin “az çoktur” cümlesiyle özetlediği tasarımı gereksiz süslemelerden arındıran bu minimalist mimari felsefenin belki de en baskın ve görünür olduğu yapı Neue Nationalgalerie olabilir. Sade çelik çerçeveler, cam duvarlar ve geniş açık alanlarıyla bu bina, birçok mimar ve tasarımcı için yapıldığı günden beri bir ilham kaynağı. Tasarım estetiği ve işlevselliğin mükemmel bir birleşimini sunan galeri, sanat, müzik, ve edebiyatı bir araya getiren bir dizi önemli kurumu içeren Berlin Kulturforum’da bulunuyor. Picasso, Klee, Beckmann gibi birçok ünlü sanatçının eserlerini içeren zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapan Neue Nationalgalerie’de, modern sanatın özgün ve çarpıcı ifadelerini keşfettikten sonra, Kulturforum’da gerçekleşen diğer kültür ve sanat etkinliklerini ziyaret edebilirsiniz. Çevrede görülmesi gerekenler arasında mimarisiyle öne çıkan Berlin Filarmoni binası ilk sırada geliyor!


3. Gropius Bau: Gropius Bau, Berlin’in önemli kültürel ve sanatsal mekanlarından biri. Ünlü sanat ve tasarım okulu Bauhaus’un kurucusu Walter Gropius’un ismini taşıyan tarihi bina, 18. yüzyılda inşa edildi. Hem yerel hem de uluslararası sanatçıların eserlerine yer veren bu mekan, sanatseverlere zengin ve çeşitli bir sanatsal deneyim sunuyor.

4. Hamburger Bahnhof: Hamburger Bahnhof, etkileyici mimarisiyle Berlin’in önemli çağdaş sanat müzelerinden biri.19. yüzyılın sonlarına kadar Almanya’nın en büyük tren istasyonlarından biri olan bu bina, 1996 yılında çağdaş sanat müzesine dönüştürüldü. Tarihi mimari dokuyu modern sanatla harmanlayan Hamburger Bahnhof’ta, Andy Warhol, Joseph Beuys, ve Robert Rauschenberg gibi ünlü sanatçıların eserlerini barındıran geniş koleksiyonuna sahip. Bunun yanında ev sahipliği yaptığı dönemsel sergiler ve bahçesinde gerçekleşen performanslar ile Hamburger Bahnhof Berlin sanat sahnesinin önemli bir merkezlerinden biri.


5. Berlinische Galerie:
Modernist bir fabrikada bulunan Berlinische Galerie, modern sanatın Berlin’deki merkezlerinden biri. Müzenin Berlin şehrinin tarihini ve kültürel evrimini yansıtan “Berlin’de Sanat 1880–1980″ başlıklı kalıcı sergisinde; resim, grafik sanat, heykel, fotoğraf ve mimari alanlarındaki eserlerden bir seçki kronolojik sırayla sergileniyor. Bunun yanında farklı dönemsel sergilere de ev sahipliği yapan Berlinische Galerie, Berlin’de modern sanatın mutlaka ziyaret edilmesi gereken adreslerinden.


6. König Galerie:
Önceleri St. Agnes Kilisesi olarak bilinen bu eşsiz mekan, 2012 yılında König Galerie’yi ağırlamaya başladı. 2016’da Berlin Mimarlık Ödülü’nü kazanan bu görkemli ve brutalist anıtsal yapı, ziyaretçileri çağdaş sanat eserleriyle buluştururken etkileyici bir mekansal deneyim sunuyor. Şehrin hip ve alternatif mahallelerinden biri olan Kreuzberg’de bulunan bu galeriyi ziyaret ettikten sonra, çevredeki kafeleri ziyaret edip, kanalda yürüyüş yaparak Berlin’in bu alternatif kültür merkezini keşfedebilirsiniz.


7. Boros Foundation:
Eski bir sığınaktan dönüştürülen Boros Foundation, özel bir sanat koleksiyonunu barındırıyor. Sığınağın tarihi dokusu, modern sanat eserleriyle çarpıcı bir kontrast oluşturan Boros Foundation, Berlin’in sanat sahnesine farklı bir perspektif sunuyor. Christian ve Karen Boros’a ait sanat koleksiyonu, eski bir hava sığınağında sergilenerek, mimaride sürdürülebilirlik ve tarihi dokuyu koruma konularına vurgu yapıyor.


8. Fotografiska Berlin: Stockholm, New York ve Tallinn’den sonra Berlin’de de 2023 yılında açılan Fotografiska Berlin, şehrin merkezinde yer alıyor. Tarihi yapıların arasında konumlanmış bu mekân, etkileyici iç mekan düzenlemesiyle fotoğrafın sanatsal ifadesine ve etkisine odaklanan bir atmosfer sunuyor. Ayrıca, ziyaretçilere fotoğrafçılıkla ilgili eğitimler, atölyeler ve etkinlikler sunarak fotoğraf sanatına ilgi duyan herkes için bir öğrenme ve keşif merkezi olarak hizmet veriyor. Fotografiska Berlin, fotoğrafın gücünü ve etkisini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir adres.

Kunsthaus Tacheles (nach der Denkmalsanierung

9. Sokak Sanatı: East Side Gallery ve Rehberli Berlin Sokak Sanatı Turları: Berlin Duvarı’nın kalıntılarına yerleşen East Side Gallery, dünyanın en uzun açık hava galerisi olarak bilinmekte. Duvarın yıkılmasının hemen ardından 21 ülkeden 118 sanatçı duvarın Spree Nehri kıyısındaki 1.3 kilometrelik kısmına eserlerini boyadı ve galeri 28 Eylül 1990’da resmi olarak açıldı. Günümüzde anıt statüsünde koruma altında olan duvar 105 farklı murali barındırıyor. Dmitri Vrubel’in Kardeşlik Öpücüğü ve Birgit Kinders’ın duvarı kıran Trabant’ı gibi popüler eserleri barındıran murallarda, sanatçılar dönemin siyasi olaylarını yorumluyor. Berlin’in duvarın yıkılmasının ardından dönüşümünü yansıtan bu özel mekan, sanat ve dönemin politik olayları arasındaki güçlü bağı vurguluyor.  East Side Gallery, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından birçok sanatçı ve yaratıcının yerleştiği, günümüzde de aktivist ve sanatçı ruhunu koruyan Friedrichshain mahallesinde bulunuyor. Açık hava galerisini gezdikten sonra, cafeleri, barları ve kolektif yaşam ve üretim alanlarıyla ünlü mahalle keşfedilebilir.

Berlin’de sokak sanatını keşfetmek için bir başka seçenek de Alternatif Berlin Turu olarak geçen rehberli sokak sanatı turları. Berlin’in alternatif mahalleleri Kreuzberg ve Friedrichshain’ı içeren bu rehberli yürüyüş turlarında, devasa duvar resimlerinden şablon grafitilere, yerel sokak sanatçıları ve tarihi açıklamalarıyla bu alternatif sanat formunun arkasındaki hikayeler keşfedilebilir.

10. Holzmarkt25: Sürdürülebilirlik ve toplum dayanışması ile sanatın bir araya geldiği Holzmarkt 25, Berlin’in alternatif kültürünü deneyimleyebileceğiniz mekanlardan. Şehir merkezinde eski bir demiryolu arazisine yerleşen bu proje, içinde bulunan çeşitli restoranlar, barlar, sanat stüdyoları, pazar alanı, klüp ve konser salonlarıyla bir sanat köyünü andırıyor. Aralık ayı boyunca Noel Marketi’ne de ev sahipliği yapan Holzmarkt’ın, yıl boyu değişen yoğun bir etkinlik takvimi var.

11. KINDL Çağdaş Sanat Merkezi: Neukölln mahallesinde bulunan KINDL, tarihi bir bira fabrikasından restore edilen ve farklı mimarisiyle öne çıkan bir sergi alanı. Resim, heykel, ve deneysel performanslara odaklanan bu çağdaş sanat merkezinde gerçekleşen dönemsel sergilerde hem yerel hem de uluslararası sanatçılara yer veriliyor. Berlin’de çağdaş sanatın önemli adreslerinden biri olan KINDL’ı ziyaret ettikten sonra, şehrin genç, alternatif ve kozmopolit köşelerinden biri olan Neukölln’ü keşfedebilir, eski bir havalimanından dönüştürülmüş şehrin en büyük parklarından biri olan Tempelhof’ta dolaşabilirsiniz.


12. Berlin Art Week:
Hem yerel sanatçıları hem de uluslararası sanat dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren Berlin Sanat Haftası, Berlin’de kaçırılmaması gereken etkinliklerden. Yılda bir kez güzenlenen etkinlik, müzeler, galeriler, fuarlar, özel koleksiyonları, performanslar, film gösterimleri, rehberli turlar ve çeşitli etkinlikler ile zengin bir programa sahip. Berlin Sanat Haftası’nın 13-17 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleşen 12. Edisyonunda öne çıkan etkinlikleri Berlin Artweek 2023 yazısında bulabilirsiniz.


Irmak Pekel

    If your proposal is evaluable, a return will be made within 5 working days. If you do not get a response to your offer within 5 working days, it means that your offer is not likely to be evaluated.




      Teklifinizin değerlendirilebilir olması durumunda en geç 5 iş günü içerisinde dönüş yapılacaktır. 5 iş günü içerisinde teklifinize yanıt alamamanız teklifinizin değerlendirilme olasılığı bulunmadığı anlamına gelmektedir.



        Love, Share, Live with Art

        Turkish and world art market, new works and artists
        Subscribe to our newsletter to follow us closely.