Birçok otorite tarafından dünyanın ilk çağdaş sanat müzesi kabul edilen Centre Pompidou, Başkan Pompidou’nun 1969 yılında Paris’e 2. Dünya Savaşı’ndan sonra New York’a kaptırdığı sanat başkentliği payesini yeniden kazandırmak için tasarladığı bir proje. Çok disiplinli bir kültür merkezi olarak ve Fransa’nın rehabilitasyon bekleyen diğer modern sanat oluşumlarını da içine alarak özellikle Fransa’da üretilen çağdaş sanata öncelik verme amacıyla yola çıktı. Müze binası 49 ülkeden 681 projenin katıldığı bir mimarlık yarışması sonucunda 2 İtalyan ve 1 İngiliz mimarın ortak projesi olarak yapıldı; petrol rafinerisini andırdığı için 70’li yıllarda ciddi tartışmalara konu oldu.
Günümüzde Centre Pompidou‘nun programı 3 ana öge çevresinde biçimleniyor: sanat tarihini ortaya koyan sergiler, çok disiplinli tematik sergiler ve günümüz tasarımcılarının solo sergileri. Aynı zamanda 60,000 yapıtıyla Avrupa’nın en büyük Modern ve Çağdaş sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan Centre Pompidou, 20. ve 21. yüzyılın günümüze en fazka etki eden sanatçılarına odaklanıyor.