Sanatçılarımıza bu yaz okumayı planladıkları kitapları sorduk. Birbirinden güzel önerileri sizin için bir araya getirdik.
Ahmet Rüstem Ekici
Serilerime hazırlanmadan önce yoğun okumalardan referansla, aktarmak istediğim hikayeleri şekillendirmeyi seviyorum. Bu nedenle üzerine çalıştığım her seride sanat yazarı dostum İlker Cihan Biner ile yolculuğa çıkıyorum. Bu yaz kendisinin bana önermiş ve hediye etmiş olduğu bazı kitapların eşliği ile “Tuvalet / Islak Hacim” serimi tamamlamış olacağım. Bu kitaplardan biri Richard Sennett tarafından yoğun araştırmalar sonucu kaleme alınmış “Ten ve Taş”. Kitap şehrin ve insanların bedensel etkileşimleri ile ortaya çıkan çeşitliliğe odaklanıyor. Deneyimlerimiz ve şehrin mimari yapısı arasındaki ilişkileri incelerken, mimari planlama pratiklerine eleştirel bir bakış sunuyor.
Baysan Yüksel
“The Dictionary of Obscure Sorrows” uzun zamandır kitaplaşmasını beklediğim, John Koenig’e ait bir proje. dictionaryofobscuresorrows.com adresinden uzun yıllardır paylaştığı sözcüklerin şiirsel bir sözlüğe dönüşmüş hali. Koenig, hepimizin hissettiği ama bir kelimesi olmayan duygulara yeni kelimeler buluyor. Bu kelimeleri de mutlaka belli dillerdeki sözcüklerden esinlenerek yaratıyor. İnsana dair inanılmaz ilham verici ve duygu dolu bir kitap. Şüphesiz yeni işlerimde bana da büyük bir ilham kaynağı olacak ve yol gösterecek.
Cem Onat
Persig’den Hegel’e sanatta hakikat arayışını günümüz bakışı ile irdeleyen “Sanatta Hakikat”, bu yaz okuma listemin başında geliyor.
Elif Çelebi
Bu yaz okumayı planladığım kitaplardan birisi Marina Abramovic tarafından yazılan kendi otobiyografisini kaleme aldığı “Duvarlardan Geçmek “. Performans sanatı denince ilk akla gelen sanatçılardan birisi olan Abramovic bu kitabında kendisine sorduğu “Sanat yaşamdan soyutlanabilir mi?” sorusunun cevabını arıyor. Bunu bulmak için başlangıca dönüyor, hafızasının derinliklerine iniyor ve sanatla kurduğu ilişkinin yıllara ve sayısız performansa yayılan izlerini sürüyor.
Filiz Piyale Onat
John Berger “manzara”nın bilinen tanımı dışına çıkarak onu, yaşamından kesitleri işaret eden bir metafor olarak kullanırken, kendisini etkileyen yazar ve düşünürlere atıf yapıyor. Yazarı besleyen estetik manzaraların anlatıldığı yazılarından bir seçki sunan bu kitap, okuma listemde ilk sırada.
Görkem Dikel
Bu yaz okuyacağım kitaplardan bazıları, İthaki Yayınları’ndan çıkan ‘Psikomitoloji 1, 2’ ve ‘Say Yayınları’ndan çıkan ‘Mitoloji: Kahramanın Yolculuğu (David Adams Leeming) adlı kitaplar. Mitolojiyle ilgili atıp tutmadan, gündelik hayatlarımızın yahut sanat etkinliklerinin dekoratif sevimli unsurları haline getirmeden önce, onun derinliğini ve psikolojiyle etkileşimini kavramamıza yardımcı okumalar yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Çeşitli uygarlıkların mitolojilerinde su yüzüne çıkmış benzer kahramanların, imgelerin, temaların yüzyıllar öncesinden günümüze kadar sözlü anlatılarda yahut kitap, film, dizi gibi yüz binlerce mecrada tezahür etmesi tesadüf değil. Joseph Campbell’ın ‘Kahramanın Sonsuz Yolculuğu’ kitabını merkeze alan bu kitaplar, anlatılarda tekrar eden örüntülerdeki önemli noktalarıyla mitolojiyi hayatımızda nasıl bir öğrenme, deneyimlenme aracı olarak kullanabileceğimizi söylüyor. Konuyla ilgili hap bilgiler içeren, psikolog Sibel Şengül’ün yayınladığı babgpodcast’i de tavsiye ediyorum.
Hadra Tanrıverdi Birecik
Sunuşunu Thalia Gouma-Peterson Patricia Mathews’in yaptığı, Editörlüğünü Ahu Antmen ve Esin Soğancılar’ın üstlendiği Sanat ve Cinsiyet kitabı, perspektife dayalı sanat eleştirisi ve sanat tarihinin ana hatlarını, ilişkili olduğu konuları, feminist sanat eleştirisi ve feminist sanat tarihi metodolojisini ele alan sorgulayıcı bir kitap.
‘’1960’lı yıllardan itibaren ABD ve Avrupa’da yaşanan toplumsal feminist dalga, kadın sanatçıların eserlerinin görmezlikten gelinme sürecini ciddi anlamda kesintiye uğratır.’’ Ahu Antmen
Müge Ceyhan
“Nefret, güçsüzlerin öfkesidir!…” diyor Daudet.
Fransan’nın güneyinde geçen sıcacık masallar derlemesidir ‘Değirmenimden Mektuplar’.
Paris’in kalabalığından, şehir insanlarından kaçan yazar Provence’taki eski, yıkık dökük bir değirmene yerleşir ve çiftlik hayvanlarının dostluğu eşliğinde orada yaşamaya başlar ve birbirinden farklı efsanelerin, masalların anlatıldığı mektuplar yazar.
Naturalizm akımının en önemli isimlerinden biri olan Alphonse Daudet dünya edebiyatının en çok bilinen öyküleri arasına girecek eserlerini burada yazmıştır. Ve şöyle der;
“Bu kitap, yazdıklarım arasında benim en çok sevdiğimdir.”
Kuşkusuz benim için de Daudet eserleri arasında öyle olacaktır.
Osman Törer
Bu yaz okumasını yapacağım iki kitabı tanıtmak istiyorum sizlere. İlk kitap François Cheng’in “boşluk ve doluluk”. Kitap, Çin resmi üzerinden yola çıkarak resimdeki boşluk kavramını ele almış. Diğer kitabım ise Graham Harman’nın “Sanat ve Nesneler” adlı kitabı. Nesnenin sanat eserindeki yerini sorgulamaktadır. Bu kitapların eserlerimi üretirken düşünsel olarak bana yardım edeceğine inanmaktayım. Herkese iyi okumalar dilerim.