52 yıllık maceralı bir yolculuğun sonunda sonra Palazzo Citterio’nun açılmasıyla “Büyük Brera” projesi sonunda gerçekleşiyor!
Sanatseverler, Milano’nun ve hatta İtalya’nın en önemli kültürel hazinelerinden biri olan Pinacoteca di Brera’yı mutlaka duymuştur. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan dönemde, Piero della Francesca, Raphael ve Caravaggio gibi ustaların başyapıtlarını barındıran bu galeri, sanat dünyasının en prestijli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
7 Aralık’ta açılışı gerçekleştirilen “Palazzo Citterio”, Pinacoteca di Brera’nın 52 yıl süren genişleme sürecini yeni bir boyuta taşıdı. Palazzo Citterio’nun uzun süredir beklenen dönüşüm sürecinin tamamlanması “Büyük Brera” projesinin hayata geçmesini sağladı.
1957-1977 yılları arasında Pinacoteca di Brera’nın vizyoner yöneticisi olan Franco Russoli’nin Büyük Brera vizyonu, burayı yalnızca bir sanat koleksiyonu merkezi değil, aynı zamanda modern sanatın ve araştırmaların kalbi haline getirecek bir mekân olarak şekillendirmişti. Palazzo Citterio, bu hayali gerçeğe dönüştürerek, hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük bir öneme sahip bir sanat merkezi olarak Milano’ya kazandırıldı.
Artık Pinacoteca di Brera’da sergilenen 20. yüzyıl eserleri de, Palazzo Citterio’nun asma katındaki Jesi ve Vitali koleksiyonlarında 200’ün üzerinde sanat eserinin yer almasıyla tamamlanıyor. Ayrıca, binanın diğer alanlarında iki önemli sergi de ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Bu açılış, Milano’nun sanatsal mirasını daha da derinleştiren, dünyaca ünlü bir sanat merkezi haline gelmesinin yeni bir dönüm noktası.
Palazzo Citterio’da 20. Yüzyıl Sanatının İmza Eserleri
Palazzo Citterio’nun asma katında, İtalyan ve uluslararası 20. yüzyıl sanatının başyapıtları sergileniyor; Boccioni’den Modigliani’ye, Morandi’den Picasso’ya kadar birçok önemli ismin eserleri bu alanda yer alıyor. Ayrıca, ünlü yazar, senarist ve sanatçı Cesare Zavattini’nin sahip olduğu, 20. yüzyıl sanatının önde gelen isimlerinin minik otoportreleri koleksiyonu ile Aldo Bassetti’nin bağışladığı, savaşın korkunçluklarını şiddetli ve grotesk bir şekilde kınayan Mario Mafai’nin 23 Fantasie adlı vizyoner serisi de burada sergileniyor.
20. YY sanat koleksiyonunu daha da zenginleştirmek amacıyla, Pinacoteca di Brera tarafından son yıllarda satın alınan; Picasso, de Chirico, Savinio, Campigli, Cassinari, Melotti ve de Pisis gibi büyük ustaların önemli eserleri de Palazzo Citterio’nun salonlarında sergilenmek üzere yerini alıyor.
Palazzo Citterio’nun Yeniden Yapılandırılması ve Dijital İnovasyon
15 Ocak 2024’te göreve başlayan Genel Müdür Angelo Crespi’nin Palazzo Citterio’yu yeniden şekillendirmek için başlattığı projeyle, yapının bir kısmında yapısal güçlendirme çalışmaları gerçekleştirildi, müze ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemleri geliştirildi ve restorasyon çalışmalarına paralel olarak sergileme alanları için yeni düzenlemeler yapıldı.
Bu aşamada, ünlü mimar Mario Cucinella’nın katkılarıyla yürütülen projede, sanat tarihçileri ve küratörler için önemli bir yenilik sunuldu: NOOR yazılımının artırılmış gerçeklik teknolojisi. Bu teknoloji, dünyada ilk kez bir müzede kullanılarak, sanat eserlerinin yerleştirilmesinin önceden görselleştirilmesine ve sergi alanlarının gerçek zamanlı değerlendirilmesine olanak tanıdı.
Yapısal açıdan, günümüzde Palazzo’nun merkezi, asma katında yer alan büyük bir salona, “Numara 40” olarak adlandırılan alana açılmakta. Bu salon, Pinacoteca di Brera ile süreklilik göstererek, 1861 yılına kadar olan dönemi kapsayan eserlerle donatılmış. Isabella Marelli’nin tasarladığı bu salonda, müzenin imza eserlerinden Giuseppe Pellizza da Volpedo’nun Fiumana adlı eseri sergilenmekte. Bu salondan iki koleksiyon başlıyor: ilk koleksiyon, Brera Caddesi’ne bakan Jesi koleksiyonu; diğeri ise bahçeye bakan Vitali koleksiyonu.
Brera Pinakotekası’nın 20. yüzyıl koleksiyonlarından sorumlu sanat tarihçisi Marina Gargiulo’nun küratörlüğünde, eserler tematik ve kronolojik gruplar halinde düzenlenmiş. Jesi koleksiyonu sadece 20. yüzyıl sanatına odaklanırken, Vitali koleksiyonu arkeolojik, Orta Çağ ve 17. yüzyıl eserlerinden, Morandi’nin çalışmalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Yeni Tasarım Vizyonu
Mimar Mario Cucinella’nın tasarımı, dünyanın önde gelen mimari aydınlatma markası ERCO ve müze vitrinlerinin üretiminde İtalya’nın mükemmelliğiyle tanınan Goppion ile işbirliği içinde gerçekleştirildi. Cucinella, Palazzo’nun şehriyle olan diyalogunu ve kapsayıcılığını ön planda tutarak, dış mekan ile iç mekanlar arasındaki geçişi sağlayacak bir odak noktası yaratmayı amaçladı.
Avludan başlayarak, bir tapınak biçiminde tasarlanmış ahşap bir yapı, Grande Brera’nın çeşitli alanlarıyla bağlantı kuran bir geçiş noktası olarak, ziyaretçilere dinlenebilecekleri kapalı bir alan sunuyor. Salone del Mobile Milano tarafından bağışlanan bu Tempietto (küçük tapınak), Bramante’nin tasarımlarından ilham alınarak, Raffaello’nun Lo sposalizio della Vergine (Meryem’in Evliliği) adlı eserinden esinlenerek Pinacoteca ile bir diyalog kuruyor.
Palazzo Citterio’nun her iki girişi de, Via Brera’nın 12 ve 14 numaralı adreslerinden doğrudan halka açıldı. Via Brera 14’teki giriş holü, biletleme, bilgi noktası ve kitapçı işlevlerini entegre eden bir masa heykeliyle tasarlanmış. Yuvarlak hatları ve yerleşik oturma alanlarıyla bu yapının, ziyaretçilere kucaklayıcı bir deneyim sunarak, onları Büyük Brera ve koleksiyonlarını keşfe davet ettiği belirtiliyor. Ayrıca, duvarlarda dijital sanatçılara ait büyük ekranlarda gösterilen görseller, ziyaretçilere sanat eserlerine daha derinlemesine bir bakış açısı sunuyor.
Palazzo Citterio’da Dijital Sanat ve Geçici Sergilerle Yenilikçi Bir Açılış
Palazzo Citterio’nun açılışı, Brera Pinakotekası, MNAD (Ulusal Dijital Sanat Müzesi) ve MEET Dijital Kültür Merkezi arasındaki işbirliği sayesinde, dijital sanat alanında önemli bir etkinlik sunuyor. Açılış kapsamında, dünyanın en ünlü dijital sanatçılarından Refik Anadol’un Renaissance Dreams adlı eserinin Capitolo Architettura bölümünden bir kısmı sergileniyor. Bu etkileyici dijital enstalasyon, 7 Aralık 2024 ile 30 Mart 2025 tarihleri arasında, Palazzo Citterio’nun girişindeki dev led ekranda izlenebiliyor.
Yapay zeka yardımıyla yaratılan bu eser, 1300 ile 1600 yılları arasında İtalya’da üretilmiş görseller ve metinlerden oluşan devasa bir veri seti ile oluşturulmuş. Algoritmalar tarafından şekiller, renkler ve özgün sesler yaratılarak görsel bir dönüşüm süreci gerçekleştirilmiş. Renaissance Dreams dijital sanatın “Sistine Şapeli” olarak tanımlanabilecek bir başyapıt olma özelliğine sahip. Ayrıca, MEET’in Immersive Room (Etkileşimli Oda) bölümünde kalıcı bir eser olarak sergileniyor ve burada tam olarak deneyimlenebilir.
Palazzo Citterio’nun ikinci katı ve Stirling’in yer altı alanı ise geçici sergilere ayrılmış. 8 Aralık 2024 ile 9 Mart 2025 tarihleri arasında, ”La Grande Brera. Una comunità di arti e scienze” adlı sergi, ikinci katta ziyaretçileri ağırlıyor. Luca Molinari’nin küratörlüğünde düzenlenen bu sergi, 1500’lü yıllardan itibaren Brera binasında yaşamış olan toplulukların ve yapının mimari evriminin hikayesini anlatıyor. Sergi, Brera’nın tek parça bir yapıdan, kurumları, mirası, toplulukları ve projeleri birleştiren geniş bir kentsel parçaya dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Palazzo Citterio’da Tarih, Sanat ve İnovasyonun Buluştuğu Sergiler
Francesco Librizzi’nin tasarımıyla düzenlenen ”La Grande Brera. Una comunità di arti e scienze” sergisi, üç ayrı alanda ziyaretçileri karşılıyor. İlk bölümde Büyük Brera’ya genel bir giriş yapılırken, ikinci bölümde Brera ve Palazzo Citterio’nun mimari tarihine odaklanılıyor. Üçüncü alan ise, bu iki hikayeyi bir arada sunarak, topluluklar, deneyim, yaratım, hafıza ve eğitim gibi unsurların iç içe geçtiği zengin bir manzara olarak tasarlanmış. Bu bölüme adım atan ziyaretçiler, Milano’nun kalbinin derin ve sürekliliği olan zenginliğini deneyimleyecekler.
Son olarak, Palazzo Citterio’nun yer altı alanında 8 Aralık 2024 ile 23 Mart 2025 tarihleri arasında “Mario Ceroli. La forza di sognare ancora” adlı sergi görülebilecek. Cesare Biasini Selvaggi’nin küratörlüğünde gerçekleştirilen bu sergi, sanatçının son bir yıl içinde Palazzo Citterio’nun James Stirling tarafından tasarlanan 1950’lere ait mekanına özel olarak ürettiği 10 büyük boyutlu eseri sergileniyor. Mario Ceroli (1938, Castel Frentano), nesillerinin en deneysel ve gezgin sanatçılarından biri olarak tanınıyor ve eserlerinde, izleyicilerle etkileşim kurarak anlam yaratabilen açık yapılarla deneyler yapıyor. Palazzo Citterio’da, Ceroli’nin kullandığı temel malzeme olan ahşap, onun arketipik malzemesi olarak ve heykel, bu etkileşimin başrol oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor.
Kapak Görseli: MCA Palazzo Citterio ©Walter Vecchio