Geçtiğimiz aylarda Türkçe çevirisi yayımlanan Duvarlardan Geçmek, dünyaca ünlü performans sanatçısı Marina Abromović’in hayatına, sanatına ve düşüncelerine ışık tutuyor. Sanatçının oldukça samimi ve açık yüreklilikle kaleme aldığı kitapta kendisine yönelttiği ‘Sanat yaşamdan soyutlanabilir mi?’ sorusuyla geçmişine, hafızasının derinliklerine inerek hayatı süresince gerçekleştirdiği tüm pratiklere, meselelere ve kişisel itiraflara yer veriyor. Kendisini, savaşçı, ruhani ve küçük Marina olacak şekilde üç farklı Marina olarak tanımlarken, her birininin ayrı ayrı özelliklerinden izleyiciyle nasıl iletişim kurduğuna kadar en ince ayrıntısına kadar içtenlikle anlatıyor.
Tanıtım Bülteninden:
Maraşel Tito’yla omuz omuza Nazilere karşı mücadele etmiş partizan bir anne-babanın çocuğu olarak komünist Yugoslavya’da dünyaya gelen Abramović, anne ve babasının çalkantılı evliliğini, onu gerçek bir partizan gibi yetiştirmeye ant içmiş annesiyle zorlu ilişkisini, resimle tanışma öyküsünü, sanat akademisi yıllarını, hayatına giren eşsiz dostlarını, ilk performans deneyimlerini ve 12 yılının neredeyse her dakikasını beraber geçirip hayatını ve sanatı paylaştığı Ulay’ı, beraber gerçekleştirdikleri sayısız performansın ardında yatan onlarca fikri ve müthiş serüvenleri anlatıyor.
Everest Yayınları