Merhaba Hemad,
Öncelikle, biraz son zamanlarda hayatındaki değişikliklerden bahsederek başlayalım, aslında hepimizin hayatı… Pandemi döneminde daha çok yalnız kalmaya, kendimize dönmeye, evde vakit geçirmeye ve daha az kişiyle yüz yüze görüşmeye başladık. Bu dönem senin için nasıl geçti, geçiyor?
Herkes gibi böyle bir süreci ben de ilk defa tecrübe ediyorum. Zaten evden çalıştığım için bu dönemde evde kalmak benim için çok zor olmadı. Sosyal hayatın tamamen bitmesi gibi zorlayıcı birçok şey olsa da pozitif kalmaya çalışmanın yardımı oluyor.
Art50net’te yer alan son dönem çalışmalarına baktığımızda daha önceki çalışmalarından hem teknik ve üslup hem de içerik olarak farklılaştığını görüyoruz.
Evet doğru, sanatım benimle birlikte yaşıyor ve değişiyor. Zaman geçtikçe sanatım da benimle birlikte ilerliyor. İlgimi çeken ve merak ettiğim herşeyi çalışmalarıma yansıtmaya çalışıyorum. Yaptığım her yeni resimde yeni şeyler keşfetmeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Gerek teknik gerekse konu açısından arayışım ve merakım hep devam ediyor.
Canlı renklere, sürreal imgeler eşlik ederken, geçmişten gelen figürlerin birer güncellenmiş / updated hallerini görüyoruz sanki… Buna bir seri olarak bakabilir miyiz? Nereye doğru yol aldığını şimdiden hayal edebiliyor musun?
Bu çalışmalarda Ortadoğu kültüründen etkilenerek güncel hayatımıza espirili bir bakış sunmaya çalışıyorum. Aslında portre, sanat tarihinde sık rastlanan bir tür. Ben de portre kullanarak kendi bakış açımla böyle bir seri ürettim ve üzerinde hala çalışıyorum. Daha sürreal kompozisyonlarla devam etmeyi ve hatta ileride eski serilerimle de birleştirmeyi düşünüyorum.
Çalışmalarındaki portreler kime ait? Erkek portreleri kullanmanın özel bir sebebi var mı?
Hepsi hayali portreler ama tabii günlük hayatta sürekli etrafımdaki insanları inceliyorum ve Ortadoğu’ya ait bir karakter yaratmaya çalışıyorum. Çünkü bana ait olan şey bu oluyor. Erkek portrelerinde karaktere sanki daha derin bir duygu katabiliyorum ve yüz ifadelerinde daha çok şey anlatabiliyorum. Erkek portreleri kullanmamın bir diğer sebebi de beslendiğim kültürün geçmişinde erkek figürünün hep baskın olması ve hikayeyi o zamanlardan başlatarak kurguluyor olmam olabilir.
Sanatsal üretim sürecinden bahseder misin kısaca?
Eskiz aşamasında çok konsantre olmam gerekiyor. Bu nedenle bazen bir resim için iki ya da üç gün beklediğim oluyor. Fikir oluştuktan sonra resim süreci sırayla devam ediyor. Ama özellikle eskiz ve ön çizimlerimi çok önemsiyorum gerekirse referans topluyorum.
İranlı bir sanatçısın, uzun yıllardır Türkiye’de, İstanbul’da yaşıyorsun. İran sanatı ve Türk sanatı her ne kadar hem içerik hem de amaç olarak batı sanatından farklılaşsalar da iki kültür arasında oldukça benzer özellikler bulunuyor. Biraz buna değinelim mi? Neler söylersin iki kültürün sanatı üzerine?
Sanat toplumun bir parçası olarak, toplumsal hayatla değişiyor. İran son 40 senede çok değişik bir dönem geçirdi ve doğal olarak sanat da bu durumdan çok etkilendi. Sansür, hayat zorlukları ve birçok neden sanata ve sanatçıya yol göstermiş ya da yolu değiştirmelerine neden olmuş olabilir. Ama derinde kalan izler her zaman yerinde kalıyor. İki ülkenin sanat dünyasını kıyaslamak benim haddim değil diye düşünüyorum ama mesela müzik Türkiye’de çok ön plandayken, heykele gelince İran’da çok daha fazla sayıda heykel sanatçısı ve etkileyici çalışmalar var.
Art50net ile nasıl tanışmıştınız? Ne kadar zamandır birlikte çalışıyorsunuz ve bu süreç senin için nasıl geçti?
2016 yılında Mamut Art Project’ten sonra tanıştık ve çalışmaya başladık. Her sanatçı profesyonel bir platformla çalışmayı ister ben de kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Art50net ile birçok sergi ve etkinliğe de katıldık. Dostane ilişkilerimizle birlikte çalışmalarımız da devam etmekte.
Sana çok büyük bir bütçe verilse ve bu bütçe ile sadece tek bir sanatçının eserini alabilecek olsan, kimin hangi eserin satın alırdın? Neden?
Seçim çok zor, sevdiğim birçok isim var ama Albrecht Dürer çok sevdiğim bir sanatçı ve her baktığımda resimlerinden çok şey öğrenebiliyorum. Onun bir eserine sahip olmayı çok isterdim.
Çok yönlü bir sanatçısın, resim yapmak dışında başka neler yapıyorsun?
Ara sıra kitap illüstrasyonları yapıyorum. Kendimce birşeyler yazıyorum, hatta “Uzakların Efendisi” karakterim için özel bir hikaye planlıyorum. Bazen az da olsa heykel denemelerim de oluyor.
Hemad Javadzade’nin Art50.net’te yer alan eserlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Röportaj: Sena Arcak Bağcılar