Tracy Chevalier’in aynı adlı romanından uyarlanan film, 17. Yüzyılın en önemli ustası Johannes Vermeer’in en ünlü eserl ‘İnci Küpeli Kız’ tablosunu anlatıyor. İnci Küpeli kızın kim olduğunu belirten tarihi kayıtlar olmamasına rağmen portreden bize bakan kızın sanatçının evine yaşayan hizmetçilerden biri olduğu düşünülüyor. Bu rivayetten yola çıkan filmde, büyük sanatçı Vermeer’in patronu Van Ruijven tarafından evinde çalışan Griet’in portresini yapmak üzere görevlendirilişinin hikayesini, ikili arasında gelişen bağı ve akabinde gelen sorunları izliyoruz.