Geçiş | Transition
Sanatçılar: Aslı Dinç, Ayşegül Karakaş, Begüm Mütevellioğlu, Deniz Yılmazlar, Emre Meydan, Ülgen Semerci
Art Department by CDA’ın, İstanbul’daki ofisinde yeni sanat programını duyurduğu 27 Ekim akşamı Art50.net, ofis koridorunu bir sanat geçişine dönüştürüyor, yükselen altı genç sanatçısının eserlerinden oluşan bir sergiyle geceye eşlik ediyor. Yeni dönemde sanatçılarına verdiği desteği daha aktif ve kalıcı hale getirmek için yeni bir proje başlatan Art50.net sanatçılar ve sanatçıya destek vermek isteyen kişi ve kurumlar arasında köprü kurarak sürdürülebilir destek modelleri üzerinde çalışacak, karşılıklı işbirliklerine aracılık ederek güç birliğini hedefleyecek.
Serginin ismi hem katılan sanatçıların işlerinden, hem de içinde bulunduğumuz bu geçiş döneminden yola çıkılarak oluşturuldu.
Deniz Yılmazlar’ın “Void” isimli bu serisinde fotoğrafın çekildiği anda objektife bakan yüzler yerinde, bugün, ölen kişiden geriye kalan boşluğu temsil eden bir silüet görünüyor. Bu silüet o kişinin yaşarken çekilmiş fotoğrafında mevcut imgesinin tam üzerine tutturulmuş halde. Ölenin kendi varlığı bundan sonra görünmez olarak bu boşlukta gizleniyor.
Aslı Dinç için mekanla zaman algıda durmadan değişen bir oyun alanı. Uzay, sınır, boşluk, gelecekten, distopya, cyberpunk gibi kavramlardan ilham alan sanatçının “Distopya” isimli bu serisini oluştururken 2001: A Space Odyssey filminden etkilendi. Bu resimler, sanatçının deyimiyle solucan deliğinde sıkışmış karakterlerin görüntüleri, gelecekten dünyaya gelen bir elçiyle kurulan göz teması ile zamanın ve mekanın sıfırlandığı anların tuval üzerine yansıması.
Yaşamından imgelere belirgin pastel paleti ile sık sık yer veren Begüm Mütevellioğlu, figür kullandığı resimlerinde genel olarak kendisini resmediyor. Sanatçının özellikle izleyiciyle kendini bakıştırma gibi bir derdi olduğunu bildiren sanatçının resimlerinde kendi sureti seyirciyle buluşur. Mavi Oda’daki hayal – gerçek , uyku – uyanıklık arası geçiş hali küçük eserlerinde odaların anılar ve düşler için özel odalara dönüşüyor.
Emre Meydan, yanyana üst üste gelerek bulanıklaşan katmanlarda insansız mekânlarda insandan geriye kalanların izini sürüyor. . İç mekân resimlerinde eşyaların düzeni ve düzensizliği ile aktarılan bu izler, peyzajlarda ise insanın doğaya müdahalesini simgeleyen yollar ve yapılar şeklinde görülüyor.
Doğa öğesine özgün bir uslupla yaklaşan Ayşegül Karakaş’ın manzaralarında zamanın içinde asılı kalmış figürler bulunuyor. Tarihi ve yeri tanımlanamayan bir doğanın içindeki figürler kimi zaman bir yolculukta, kimi zamansa bir kaçışın ortasındaymış izlenimi veriyor.
Ülgen Semerci ise resmin katmanlı tarihini ve plastiğini sorguladığı soyut çalışmalarıyla bize, yoğunluk, boyut ve ışıkla şekillenen bir resim deneyimi sunuyor. Sanatçı için yağlıboya ile kurduğu ilişkiyi tekrar tekrar keşfetmek ve yeniden kurgulamak çok önemli. Semerci’nin işleri manzara, manzara algısı, temsili ve bütün bunların tarihi ve şimdisi etrafında şekilleniyor.
Ziyaret Bilgileri:
28 Ekim – 10 Kasım 2015
Günler : Hafta içi her gün 10.00 – 17.00 arası ziyaret edilebilir.
Adres: Asmalı Mescit Mahallesi, Emir Nevruz Sokak, Panayia Apt. No.2 Kat.2 Daire.5 Beyoğlu/İstanbul