20. yüzyılın en önemli sanatçısının, Salvador Dali’nin sanatının her dönemi ve alanına dokunan Florida’daki Dali Müzesi, yenilikçi binası, zengin koleksiyonu ve sanat kütüphanesiyle gerçek bir sanat hazinesi.
Müzenin başlangıcı 1945 yılına dayanıyor. Müzenin kurucuları, Reynold ve Eleanor Morse’un, 1945 yılında ilk Dali tablolarını satın almasıyla başlayan 40 yılık serüven, büyüyen koleksiyonları ve Dali’yle kurdukları dostlukları sonucunda 1984 yılında bir müzeyle taçlanmış. 1984 yılında kurulan müzenin koleksiyonu günümüzde 2.100’den fazla eserden oluşuyor. Sanatçının yağlı boya tabloları, orijinal çizimleri, defterleri, heykel ve baskı çalışmaları ve kişisel arşivinin korunduğu ve sunulduğu bu müze, Dali’nin yaşamı ve yaratıcılığının her alanına ışık tutuyor.
Müze, 11 Ocak 2011 tarihinde açılan, 3 katlı yeni binasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Güçlü bir dikdörtgen yapıya sahip olan bu bina ve 1.062 adet küçük cam üçgenin bir araya gelmesiyle oluşturulan ‘Enigma’ adı verilen uzantısı, sade tasarımıyla fantastik ögeleri bir araya getiriyor. Binanın, Dali’nin sanatçı kişiliğine göz kırpan bir diğer özelliği ise içinde bulunan sarmal merdiveni. Dali’nin spiraller ve DNA’nın çift sarmal yapısına olan merakından esinlenilerek oluşturulan bu özel merdiven, müzenin mimari yapısını tamamlıyor.
Dali Müzesi’nin en önemli özelliklerinden biri ise Dali Kütüphanesi. Dali, Sürrealizm ve Avangart alanına odaklanan ve müzenin ikinci katında bulunan bu özel kütüphane, akademisyenleri ve araştırmacıları 7.000’in üzerinde katalog, video ve ses kayıtları ve kitaplarla buluşturuyor.
Sergi salonları müzenin geniş üçüncü katında yer alıyor. İki kanada ayrılan üçüncü katın ‘’James Ailesi Kanadı’’nda koleksiyondan eserler sergilenirken, ‘’Hough Ailesi Kanadı’’nda ise özel geçici sergiler düzenleniyor. ‘‘Avant-Garden’’adı verilen müze bahçesi ise özel bir dinlenme ve öğrenme alanı. Bahçede bir yandan öğrenciler matematik köşesinde matematik ve doğa ilişkisini incelerken, bir yandan da güney köşesindeki labirentte keşfe çıkabiliyor.