BASE, 14-17 Kasım 2019 tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçı adaylarını Akaretler Sıraevler’de sanatseverlerle buluşturacak. Bu yılki sergi 20 şehirden ve 30 üniversiteden 107 yeni mezun sanatçı adayının katılımıyla gerçekleşecek. Henüz sanat kariyerinin başında sanatçı adaylarıyla tanışmak, onların farklı disiplinlerde 120 yapıtını bir arada görmek ve birbirinden değerli konuşmacıları ağırlayacak olan ‘’BASE Talks’’u izlemek için bu özel buluşmayı kaçırmayın.
Kapak Görseli: Mustafa Mutlu
14-17 Kasım 2019’da Akaretler Sıraevler’de 25-27-29-31 numaralı binalarda gerçekleşecek olan Türkiye’nin yeni mezun sanatçı platformu BASE, yurdun dört bir yanından yeni mezun genç sanatçı adaylarının yapıtlarını aynı çatı altında topluyor. 72 üniversitenin 2019 mezunlarından 1575 başvuru alan BASE’te, bu yıl seçici kurul değerlendirmesi sonucu seçilen 30 üniversiteden 107 yeni mezun sanatçı adayının 120 yapıtı yer alacak.
BASE 2019’un seçici kurulunda Antonio Cosentino, Azra Tüzünoğlu, Derya Yücel, Elif Uras, Kezban Arca Batıbeki, Lalin Akalan, Marcus Graf, Merih Akoğul, Mustafa Taviloğlu, Nazlı Pektaş, Osman Dinç, Selman Bilal, Şakir Gökçebağ, Sabiha Kurtulmuş, Tankut Aykut, Tomur Atagök ve Vahit Tuna yer aldı.
Derya Yücel küratörlüğünde gerçekleşecek olan BASE 2019’da resim, seramik, video, heykel, yerleştirme, fotoğraf, cam ve grafik tasarım gibi pek çok farklı sanat dalından yapıtlar sergilenecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle; Kale Grubu, Magnum ve TEB Özel Bankacılık eş sponsorluğunda gerçekleşecek, Digilogue’un dijital sanat partneri olduğu BASE’te 4 gün boyunca serginin yanı sıra sanat dünyasının değerli isimlerini ağırlayan ‘’BASE Talks’’ konferans programı ve atölye çalışmaları gerçekleşecek.
Genç sanatçı adaylarına mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde destek olmayı, onlara üretimlerini sergileme ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle birebir tanışma imkanı sunmayı amaçlayan BASE, aynı zamanda sanatseverler ve yaratıcı endüstrilerin de genç yetenekler keşfetmesine aracı olmayı amaçlıyor.
Bir Koleksiyon, Bir Hikaye, Bir Sanatçı
TEB ÖZEL, Dijital Müze online platformunda koleksiyonerlerin hikayelerini sanat meraklılarına sunarak Türkiye’de koleksiyonerliğin gelişimine katkıda bulunuyor. İçerisindeki her koleksiyonun bir hikayesi olan Türkiye’nin ilk dijital müze platformundan davet edilen Büyükkuşoğlu, Huma Kabakcı ve Mehmet Ali Bakanay koleksiyonlarından seçilen birer sanatçının yapıtı BASE 2019’un yeni mezun sanatçılarına ilham veriyor.
Türkiye’den Güzel Sanatlar Fakültelerinden mezun olmuş, sanatçı kimliklerini son 15 yılda güçlü bir şekilde oluşturmuş, olgunlaşmış sanat kariyerlerinde kendine özgü hikayelerini inşa etmiş bu sanatçılar, genç sanatçı adaylarına birbirinden farklı şekillenmiş patikalarıyla yol gösteriyor.
Base’de Bir İlk: Baselected 17/18 Sergisi
Bu yıl ilk kez gerçekleşecek BASELECTED 17/18 sergisi, 2017 ve 2018 BASE sanatçılarının güncel yapıtlarından oluşan bir seçkiye ev sahipliği yapacak. Sergide Arek Qadrra, Aytuğ Aykut, Damla Yalçın, Dilara Göl, Duygu Aydoğan, Ece Kibaroğlu, Fatih Temiz, Hamza Kırbaş, Hina Barlas, İbrahim Erdoğan, Kübra Boy, Metin Alper Kurt, Ömer Sedat Yenidoğan, Seçil Büyükkan, Selen Tokgöz, Tevfik Altan Doyran, Uğur Bişirici olmak üzere 17 sanatçının eseri sergilenecek.
BASE Talks’ta 3 gün boyunca sanat dünyasının değerli isimleri bir araya gelecek!
Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören ‘’BASE Talks’’ bu yıl da dopdolu programıyla, 14-15-16 Kasım tarihlerinde W Studios’da birbirinden özel söyleşilerle sanat dünyasını bir araya getirecek. 20’ye yakın panelde yaklaşık 35 konuşmacıyı ağırlayacak olan ‘’BASE Talks’’, her gün 11:00-19:00 saatleri arasında yapılacak. Bu yıl BASE Talks’ta şimdiden yerini alan isimler ise Antonio Cosentino, Atıf Akın, Bengü Gün, Beral Madra, Derya Yücel, Emre Zeytinoğlu, Erdil Yaşaroğlu, Ferhan İstanbullu, Guido Casaretto, Hüsamettin Koçan, Kezban Arca Batıbeki, Merih Akoğul, Murat Pilevneli, Ozan Bilgiseren, Ömer Özyürek, Pınar Öğrenci, Sabiha Kurtulmuş, Sarp Evliyagil, Selman Bilal, Sibel Erdamar, Sinan Demirtaş, Tayfun Erdoğmuş, Vahap Avşar. Detaylı programı web sitesinden takip edebilirsiniz.
2017 & 2018 Katılımcılarına BASE Deneyimlerini Sorduk
Aytuğ Aykut
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2018
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Eskişehir
BASE‘de sergilenen eserleriniz:
Base (2018)‘ de sergilenen “Medeniyet Fasikülleri” isimli işim otuz parçadan oluşan bir resim serisiydi. Uzun bir süredir biriktirdiğim kullanılamayacak durumda olan eski kitapların kapaklarını ve sayfalarını resimlerin zemini olarak kullandım ve üzerine nesli tükenen ve tükenmekte olan türlerin resimlerini yaptım.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor?
Genelde seriler halinde üretiyorum. Bir taraftan Base’de sergilenen “Medeniyet Fasikülleri” serisi gelişerek devam ediyor, bir taraftan ilgilendiğim diğer konularla ilgili farklı birkaç seri daha üretiyorum.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Base’den sonra Artweeks Akaretler kapsamında Base sanatçılarından oluşan bir sergide yer aldım. Çeşitli sanat kuruluşlarıyla görüşmelerim oldu ve karma sergilerde yer alma fırsatı buldum.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Evet hem Base’de satılan işimi satın alan koleksiyonerle görüşme fırsatı buldum, hem de daha sonrasındaki etkinlikte bu fırsatı buldum. Birkaç işimin kurulumunu da sergilenen mekana göre kendim yaptım.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Base yarışması ile işlerim çok fazla kişi tarafından görüldü. Böyle büyük bir etkinlikte bulunmak, izleyici ile doğrudan ilişki kurmak, onların eleştirilerini almak, izleyicinin sergi esnasında tepkilerini görmek benim için çok güzeldi. Onun dışında üretim sürecimi etkileyen bir durum olmadı. Üretim benim gündelik hayatımın önemli bir parçası. Uzun bir süre de aynı disiplinle üretmeye devam etmek niyetindeyim.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Bu yarışmanın özellikle yeni mezun sanatçı adayları için yapılıyor olması çok önemli bir fırsat. Sanat eğitimi alan yeni mezunlar ya da öğrenciler özellikle büyük şehirlerde yaşamıyorsa işlerini sergilemekte zorlanabiliyor, büyük etkinliklere katılmakta güçlük çekebiliyorlar. Base genç sanatçılar için üretimlerini çok daha fazla insana ulaştırabildiği, kendisiyle benzer üretim süreçlerinden, benzer hissiyatları paylaşan birçok insanla tanışabildiği ve yeni işler görebildiği bir platform. İzleyici için de her yıl yeni mezunların üretimlerini görebildikleri hiç eskimeyecek bir mecra.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Şu an Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Sanatta Yeterlik eğitimime devam ediyorum. Hem eğitimime devam edip hem de üretimime devam etmek niyetindeyim.
Damla Yalçın
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: İstanbul Marmara Üniversitesi Resim Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: İstanbul
BASE‘ de sergilenen eserleriniz:
BASE 2017’ye ‘Buradaydım’ ismine ait kumaş üzeri nakış tekniğiyle üretmiş olduğum yaklaşık 80 parçadan oluşan kasnaklar yer alıyordu.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Bağlam açısından devamlılığı sürdürmekteyim fakat teknik açıdan farklı materyaller deniyorum.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Yurt içinde ve yurt dışında birçok karma sergide yer aldım. Art50.net ile birlikte çalışma imkanım oldu.Şu an ise ilk solo sergimi açtığım Krank Art Galeri ile birlikte çalışmaktayım.
‘İçimdeki Çocuk’ sergisinde yer alan işlerimi Abdül Mecit Efendi Köşkü’nde 10 Kasım’a kadar görebilirsiniz.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Bazı koleksiyonerlerle görüşme sağladım ve işlerimi daha detaylı anlatabildim fakat sergilendikleri mekanları göremedim.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
En büyük katkısı görünür olma durumuydu. Sonrasında süreç benim için oldukça keyifli ilerledi. İşlerimi çeşitli mekanlarda izleyiciyle buluşturdum. Çoğu geri dönüş BASE’de yer alan işlerimi görüp, beğenmiş kişiler tarafından oldu. BASE ve Art Talks sayesinde deneyimlerini paylaşanları dinleme, sohbet etme fırsatı biraz olsun kaygılardan uzaklaştırdı, daimi üretim yapmaya teşvik etti.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Türkiye’de bulunan en iyi platformlardan birisi. Kısa süre içerisinde dediğim gibi görünür olma imkanı sağlıyor; sanat izleyicileri, küratörler, sanat eleştirmenleri ve koleksiyonerlerle buluşma fırsatı sağlıyor ve BASE adında büyük bir aileye dahil oluyorsunuz.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
İşlerimi teknik ve bağlam açısından daha da geliştirmek ve uluslararası platformlarda daha sık gösterebilmek.
Ece Kibaroğlu
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Ankara Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2018
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Ankara
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Base 2018’de heykel işimle yer aldım.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Sanatsal pratiğimde ele aldığım sorunsal Base 2018’de sergilenen beton ve taş malzemeyle ürettiğim ‘canyeleği’ formundaki heykelimde ele aldığım eleştirel bakışı halen devam ettirmekteyim.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Base 2018’den sonra sanat üretimimde daha iskikrarlı bir yol çizdim ve ürettiğim bakış açılarını daha geniş bir kitleye sunabileceğimi farkettim. Bu yüzden bir çok sergi ve sanat platformunda yer alma imkanı buldum. 2019 Mamut Art Project’te kendi pavyonumda işlerimi sergiledim ve orada işlerimi sanatseverlerle tanıştırma ve satış imkanı buldum. Ürettiğim işler satış imkanıyla yerlerini buldu. Yine bir çok karma sergi ve yarışma sergisinde yer aldım. Kültür ve Turizim Bakanlığı’nın düzenlediği 5. Güncel Sanat Proje Yarışmasında yer alan eserim Başarı Ödülü alarak takdirlendirildi. Yurtdışından sanat simsarı olarak adlandırabileceğim kişiler irtibata geçerek sergi projeleri sundular bu görüşmelerimiz halen devam etmekte. 2019 yaz başında Rem Art Space’de Summer Sellection’da eserimle yer aldım ve galeri tecrübelerime başladım.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
İki koleksiyonerle irtibatım halen devam etmekte ve bundan oldukça güzel etkileşimler yaşıyorum. Çünkü ürettiğim eserlerin yerini bulması bu duruma başka olumlu anlamlar katabiliyor.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Yaptığım eserlerin daha çok kitleye ulaşabileceğini, kendi himayemden, atölyeden ya da akademiden daha geniş bir kitleye ulaşabileceğini farkederek daha istikrarlı bir üretime geçtim. Benim ele aldığım sanat üretimi yani ortaya koyduğum çalışmalar, yalnızlığı değil kolektifliği ve farklı bakış açılarını nüfuz etmeyi gerektiren bir yapıya ihtiyaç duyuyor. Bu açıdan tabiri caizse BASE işlerimi atölyeden çıkarttı diyebilirim.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
BASE’i ben bir yarışma olarak görmüyorum aslında. Çünkü yarışmalarda 1.2.3… olur genelde buna hiyerarşik bir değerlendirme denilebilir. Ancak BASE’de böyle birşey söz konusu değil, mezun ve yeni sanatçı platformu… bu tavır benim BASE’deki en olumlu gördüğüm durum aslında. Elbette belirli bir jüriye tabi ancak bu başarılı ya da başarısız komplikasyonunu ortaya koyan bir eleme olarak görmüyorum. BASE bence biz yeni mezunlara atölye ve akademiden çıkararak yeni bir perspektife kavuşmamıza ilk adım sunuyor.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Ben sanat pratiğimi daha çok ve farklı sanat izleyicisine sunarak yaptığım işleri kolektif bir çalışma haline dönüştürmeyi hedefledim. Bunun için 2018’de BASE’e katılmak benim için bir başlangıç oldu. 2018’den bu yana hedefim doğrultusunda katıldığım sergi ve platformların yanı sıra akademik olarak sanat eğitimime master programıyla devam ederek yazmakta olduğum tez çalışmamla işlerimi ve araştırmamı daha geniş bir kitleye sunmaktayım. Uzun vadede sanat için daha çok yapıcı projelerde olma hedefindeyim.
Hamza Kırbaş
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Batman Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: İstanbul
BASE‘de sergilenen eseriniz:
BASE 2017’de sergilenen eserim ‘No Human is Legal’ isimli iki kanallı video yerleştirme.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Sanatsal düşüncelerim ve problemlerim tüm hızıyla devam ediyor ama bu doğrultudaki üretimlerimin aynı hızla devam ettiğini söyleyemem. Bunun sebeplerinden biraz söz etmek istiyorum; Ülkemizde ve özellikle istanbul’da sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri platformlar giderek artıyor bu kesinlikle Türkiye’de yaşayan sanatçılar için olumlu bir durum ama diğer taraftan sanatçıların eser üretimlerine destek konusunda yeterli platformlara sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Bu durum Türkiye’nin uluslararası alanda daha aktif olmasını olumsuz etkiliyor. Umuyorum ki üretim desteği sağlayabilecek yeteri platforma sahip oluruz.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Üretimlerimi Türkiye ve uluslararası alanda bir çok bienal, festival ve sergilerde sergileme şansı elde ettim. 2019 Mamut Art Project’in yanı sıra Bilsart İstanbul’da ‘Suspended’ Askıda Kalanlar adlı solo sergim oldu. Daha çok yurtdışı sergilerim oluyor. 2018’de Düsseldorf’ta gerçekleşen By Warsteiner Blooom ödülüne Türkiye’den aday gösterildim. 2019’da Venedik’te gerçekleşen Venice Lands ArtPrize sergisinde ‘Powerism’ İktidarcılık adlı video yerleştirmem ile eleştirmenler ödülü aldım. 2018’den bu yana Budapeşte merkezli bir galeri ile çalışmaktayım.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Base’de eserimi alan koleksiyonerle daha sonra bir iletişimim olmadı ve eserimden bir daha haber alamadım. Konu koleksiyonerliğe gelmişken bununla ilgili bir kaç cümle söylemek istiyorum. Koleksiyoner satın aldığı eserin yaratıcısı ile mutlaka vakit geçirmelidir. Koleksiyonerin aldığı sadece o eserin yarısıdır diğer yarısı da sanatçının kendisidir.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Istanbul’da üretimlerinizi sergileyebileceğiniz birçok platform mevcut, bunların bazıları bir basamaklı merdivendir bazıları iki basamaklı bazıları da üç basamaklıdır. Base benim için üç basamaklı bir merdiven oldu.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Bu süreç Türkiye‘deki sanat ortamı ve sanatçılar için gözlük metaforu niteliğindeydi. Sanatçılar bunu deneyimleyerek, daha yakından görerek sanat üretimini ve ortamını eksisiyle artısıyla değerlendirebilmek için bir kıvılcımdı.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Şu an Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimime devam etmekteyim. Daha sonra doktora eğitimi için yurtdışına gitmeyi düşünüyorum. Yeni projeler üzerine sürekli olarak çalışmaktayım ve uluslararası alanda göstermeye devam edeceğim.
Handan Akarsu
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sanat ve Tasarım Anasanat Dalı Yüksek Lisans
Mezuniyet Yılı: 2018
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Ankara & İstanbul
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Tül üzerine yağlıboya resimlerden oluşan ‘Başka bir şey’ adlı yerleştirme.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Yoğun bir süreç içerisinde çalışmalar devam etmekte.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
İstanbul, Ankara ve Antalya şehirlerinde çeşitli karma sergilerde yer aldım. Galeri, kamusal alanlar ve online olmak üzere çeşitli mekanlarda çalışmalarımı sergileme imkanım oldu. Online platform olarak Art50.net ile çalışmaktayım. 2020 yılında 10 Şubat tarihinde Ziraat Bankası Tünel Sanat Galerisi’nde ilk kişisel sergimin açılışı olacak ancak bir galeri ile işbirliğim olmadı, henüz bir galeri ile ortak çalışmıyorum.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Base’in Türkiye’deki genç sanatçılar için önemli bir buluşma noktası olmuş olması harika. Bu anlamda her kuşaktan sanatçılar ve sanatsever insanlar ile iletişim kurabilme açısından çok güzel bir ortam sağlamış olduğunu düşünüyorum. Üretim ve kariyerde en önemli kriterlerden birisinin istikrar ve devamlılık olduğuna inanıyorum. Base’de bu anlamda önemli bir motivasyon süreci oldu. En büyük katkısının da bu olduğunu düşünüyorum.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Alternatif oluşturması açısıdan oldukça önemli.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Çalışmaya ve yeni işler üretmeye devam etmek.
İbrahim Erdoğan
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Cam Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Almanya
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Base 2017 yılında mezuniyet eserimle katılım gerçekleştirmiştim. Dönemin göçmen ve mülteci krizini sosyolojik bir şekilde irdeleyen camdan yapılmış kasalar enstelasyonumla yer almıştım.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Sergi süresince ve sonrasında çok olumlu geri dönüşler aldım ve bu kaydadeger görüşler sanatsal kariyerimde belli başlı taşların yerlerine oturmasında önemli bir rol oynadı diyebilirim. Base’den sonra tabii bir takım ulusal ve uluslararası sergi, etkinlikler kapsımında eserlerimi farklı kitlelere sunma şansı edindim. Açıkçası bir sonraki sene içerisinde sanatsal kariyerimde lokasyon değişiklikleri oldu şu an için çalışmalarımı Almanya’da sürdürüyorum ve aynı zamanda IKKG Modern Cam Sanatları Akademisi’nde master programındayım.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Henüz solo sergimi gerçekleştirmiş değilim lakin bununla ilgili bazı planlarım var yakında. Sanat platformlarında yer alabilmek için genel olarak sanatçı açık çağrı veya davetiye aracılığıyla eserlerimi paylaşma olanağı edinebiliyorum. Türkiye’de henüz bir galeri ile çalışmadım fakat Almanya’da bulunan Alexander Tutsek Art Foundation aracılığıyla bir takım çalışmalar yürütüyorum. Geçtiğimiz yaz bu kurumun katkılarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyanın önde gelen cam merkezleri olan Pilchuck Glass School ve UrbanGlas sanatsal araştırma fırsatı edinip bazı seçkilerde yer aldım. Bir sonraki projeler hala kurgu aşamasında.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Base sonrası eserimi satın alan koleksiyonerle birebir bağlantım olmadı fakat eserin sergilendiği yeri ve sergileme şeklini görme şansım oldu diyebilirim.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
İmgeyi bürünmüş olduğu normlardan çıkarıp sanatsal bir betim ile sunmak icin genel anlamda cam medyumuyla çalışıyorum, tabii konsept açısından bu anlatılarda materyalin de görevi var, nitekim Base öncesi bu denli bir ilgi ile karsılaşmamıştım. Belki sürecinin karmaşık ve zorlu yapısı belki de ülkemizde süregelen geleneğinden ötürü henüz dünyada bile minimal bir çevre tarafından benimsenmiş, sanat yapıtında cam disiplini Türkiye’de ilk defa Base sayesinde yoğun bir sanatsever kitle ile buluştu bence. 2017 yılında ilki gerçekleştirilen Base İstanbul kurucu ekibiyle hala bazı projelerin içerisinde yer almak, Base’in geleceğe dönük yükselen bir sanat platformu olduğunu bana bir kez daha gösteriyor.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin sanat anlamında farklı altyapılardan gelen genç sanatçı adaylarını farklı kitlelere sunabilmesi için bu denli bir platforma ihtiyacı vardı ve Base harika bir şekilde devam ediyor. Yeni, yaratıcı ve idealist genç sanatçılara küratör, galeri ve Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerleriyle birebir tanışma fırsatı sunup geleceğe dönük sanatsal kurgularında, Base büyük bir rol oynuyor. Base’in bu yolda temel oluşturma bakımından güçlü bir potansiyeli barındırdığı kanaatindeyim ve beklentilerimin üzerinde bir platform olduğu gerçeği, yeni mezun olacak sanatçı adaylarının emin adımlarla yürümesine olanak sağlayıp kimlik arayışlarında yeni bir dönemi başlatacaktır.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Kariyerime Almanya’da bulunan IKKG Cam Enstitüsünde devam edip çalışmalarımı şuan için buradan sürdürüyorum. Master sürecinden sonra burada dahil olacağım bir kaç program var, ben ve bir kaç sanatçı arkadaşım işlerimizi hayata geçirmek ve sanatçı olarak varlığımızı sürdürebilmek adına kendi kolektif alanımızı kurmayı hedefliyoruz tabii bu süreçte de Türkiye ile olan bağlantılarımı her daim sıkı tutmak isterim.
Kübra Boy
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Çini Anasanat Dalı
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: İstanbul
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Trofe (rölyefli çini pano)
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Kuşkusuz ki BASE’den sonra çalışmalarım ivme kazandı. Geçen iki yıl içinde çini üretimlerim dışında, farklı malzemelerle sanatımı zenginleştirmeye çalışmaktayım.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Birçok karma sergiye katılma fırsatı buldum. Bunlardan başlıcaları; Prof. Dr. Sitare Turan Bakır’ın düzenlediği “Dün Kaşi-Evani, Bugün Çini”. 2018 Troya yılı kapsamında BASE, Kale grubu ve Epos7’nin desteğiyle düzenlenen “Düşler Ülkesi: Troya” ve Artweeks Akaretler’de yer aldım. Merkür Galeriyle ilk solo sergim olan “Zafer Hatırası” nı 2 Mayıs’ta gerçekleştirdik.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Değerli koleksiyonerim Emin Hitay’ın ev sahipliğini yaptığı bir davette görüşme firsatım oldu. Aynı zamanda koleksiyonuna ait eserlerden oluşan Boşlukta Bir “AN” adlı koleksiyon kitabında eserim yer aldı.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Geleneksel bir sanat olan çini sanatıyla güncel eserler üretiyorum. Ne kadar kalıpları yıkmaya çalışsanızda hem genç bir sanatçı adayı olarak hem de geleneksel sanatlarla güncel sanat alanında yer alabilmek zordu. BASE’in bu önyargıyı kırmada büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Sanat izleyicilerinden aldığım olumlu geri dönüşler bu yolda devam etmem konusunda fazlasıyla cesaretlendirdi.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Yeni mezunların katılabildiği bir yarışma. Çoğu sanatçı adayı kendilerini görünür kılamadığı için sanat üretimlerine mezuniyetlerinden itibaren devam edemiyor ve farklı işlere yöneliyor. BASE, sanatçı adaylarının görünürlülüğünü kariyerlerinin devamında da destekleyen bir platform. Galeri ve koleksiyonerler için de yeni keşifler açısından en kapsamlı alana dönüştü.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Önümüzdeki yıl için ikinci bir solo sergi fikri üzerine yoğunlaşarak araştırma yapmaktayım. Bir yandan da ürettiğim işleri bir adım daha ileri götürebilmek adına farklı malzemeler ve tekniklerle yeni işler üretiyorum.
Lütfullah Genç
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Ankara Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2018
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Ankara & İstanbul
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Base 2018’de Seramik malzemeden üretilmiş 1000 parçalı bir yerleştirmeyle yer aldım.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Base 2018’den sonra sanatsal üretimim aktif bir şekilde ana malzemem olan seramikle beraber devam etmekte. Seramik yerleştirmelerin yanı sıra kendi disiplinim ve malzememe ek olarak kumaş başta olmak üzere farklı malzemelerde dahil olmuştur. Genişlemekte olan bir malzeme skalasıyla üretimime devam etmekteyim.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Ürettiklerimi farklı alanlarda galerilerde sanat fuarlarında sergileme imkanım oldu. Bu imkanlar da farklı yarışmalar, davetler ve open call’larla beraber görünürlülüğümü arttırmamda yardımcı oldu. Henüz bir solo sergim olmadı ancak solo sergi için hali hazırda görüştüğüm galeriler mevcut. Bu bir sene içerisinde bir çok karma sergide yer alma fırsatım oldu. Bir çok yarışmadan ödül aldım, sergilemelerim oldu.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Base 2018’de yer almak görünürlülük açısından bence çok önemli ve nerede durmam ne yapmam gerektiği konusunda bana faydaları olduğunu düşünüyorum. Aslında sanatçıları küçük sorunlardan çıkartıp daha büyük sorunlara iten bir platform bunun da ne kadar erken olursa o kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü bazı şeylerin hevesten öteye geçmesi gerek ve zorluklarının da başta belirmesi olumlu bir durum. Base de tam olarak bunu yapıyor. Kariyerlerinde daha yeni mezun sanatçıları üretimlerini görünür kılıp süreçte izleyecekleri yolları belirlemesinde yardımcı bir etken olduğunu düşünmekteyim.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Genç sanatçılar bence üretimlerinde görünür ve ısrarcı olmalılar. Bu süreçte de bu tür platformlar görünürlülük ve ulaşılabilinen kitleler açısından önemli bir noktada. Sadece Türkiye’de değil sanat ortamı için de ısrar ve görünürlülüğün önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii en başta özgür ve özgür bir üretim anlayışı.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Bundan sonraki süreçte yılmadan üretimime devam etmek istiyorum. Aslında ana hedefim akademisyen bir sanatçı olmak ve bu kimlikle hem akademide yer alıp hem de sanat piyasasında görünürlülüğümü esas kılmaktır. Akademideki varlığımı sanat piyasasıyla harmanlayarak akademi ve sanat ortamı arasında bir köprü görevi görmek de bu hedefin bir parçasıdır. Bu süreçte görünürlülüğümü sadece belli sınırlar içerisinde değil sınırsız bir şekilde yayılmasını hedeflemekteyim. Umarım yılmadan yorulmadan hepsini gerçekleştirebilirim. Yeni projeler arasında karma sergilerin yanı sıra bir solo sergi üzerine çalışmaktayım. Aynı zamanda da yakın tarihte Base 2018’de yer alan”Mavi Kelebekler” çalışmam için keyifli bir yurt dışı projesine hazırlanmaktayım.
Maya Bora
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Resimleme ve Baskı Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: İzmir
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanan bir çocuk kitabı tasarımıydı.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Base ile birlikte profesyonel kariyerimdeki bir üst adımı atmış oldum. Öncesinde ulusal ve uluslararası işler yapıyordum ama Base’de tanıştığım insanlar sayesinde daha büyük yerlerle, adımı duyurabileceğim işler alma şansı buldum.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Yayınevleriyle tanışma şansı yakaladım. Tanıştıklarımdan bazılarıyla iş yapma olanağım oldu. Beni sergiden takip etmeye başlayıp iş teklifinde bulunan kişiler oldu ve İzmir’li bir sanatçı olarak İstanbul’da daha tanınır ve sergilere davet edilen bir sanatçı oldum.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Yavaş ilerleyen kariyerim bir anda sıçrama yaşadı. Normalde mail attığım ama bana geri dönmeyen yayınevleri, sergide bana kartvizitlerini verdiler ve tanışmak için beni davet ettiler. Bu hızlı başlayan kariyer sürecimde hiç hız kaybetmeden Tubitak’ın genç girişimcilere verdiği destek hibesine başvurdum ve bunun sayesinde kendi şirketimi açtım.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Sanat ile uğraşan ve sanatçı arayışında olan şirketler tarafından görünür duruma geliyorsunuz. Sizi daha iyi tanıma fırsatı bulabiliyorlar. İstanbul’un merkezinde ve herkesin geldiği bir sergide işinizi sergileme imkanı buluyorsunuz, bu da size hem cesaret kazandırıyor hem de bir çevreniz oluşuyor. Base sergisi sayesinde kariyerim sağlam bir şekilde ilerledi diyebilirim.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Şu anki hedefim kendi şirketimi (Megami) piyasada yer edinecek bir noktaya taşımak. Hazırladığım projemin adı “Okku”. Etkileşimli kitap yapım araç seti ve satış platformudur. Kendim gibi programlama bilmeyen ama etkileşimli, animasyonlu kitaplar tasarlamak isteyen sanatçılara hiç kod yazmadan bunu yapabilme Unity eklentisini sunuyorum. Ve bu tarz kitapları okumayı seven aileler ve sanatseverler için de çeşitli sanatçılar içeren temiz bir satın alma ve okuma uygulaması olacak. En büyük hedefim sanatçıların ve okurların Okku’yu benimsemeleri ve sevmeleri. 2020 yılının sonlarına doğru Okku’u kullanıma açık olacaktır.
Selen Tokgöz
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sanat ve Tasarım Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2017
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: Antalya
BASE‘de sergilenen eseriniz:
Base 2017’ de “Dualite” adlı seramik ve cam malzeme kullanarak yaptığım heykelle yer aldım.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor?
Base’den bugüne, açmak istediğim solo sergi için hazırladığım tasarımların ön çalışmalarını yapıyorum. Bunun yanı sıra davet edildiğim karma sergilere iş üretiyorum.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Base sonrasında, 2018’de Çanakkale ve İstanbul’da gerçekleştirilen “Düşler Ülkesi Troya” sergisinde yer aldım. Sonrasında Base aracılığıyla Öner Kocabeyoğlu koleksiyonuna giren “Tekâmül” adlı çalışmam Artweeks@Akaretler kapsamında gerçekleştirilen “Hüzünlü ve Huzursuz” adlı kuşaklar arası seçkide sergilendi. Yine aynı yıl Antalya’da Kaleiçi Old Town Festival kapsamındaki “Doğu’nun Batısı” sergisinde enstalasyon çalışmam yer aldı. Bu yıl da ilk kez düzenlenen BASELECTED 17\18 seçkisinde yer alıyorum.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Evet, işlerimi sergilendikleri yerlerde görme fırsatım oldu.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Base’in bana sağladığı en büyük katkı üretim süreci için gerekli olan motivasyondu. Ayrıca Base’le işlerimin görünürlülüğü arttı.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Türkiye’deki sanat ortamına yeni sanatçı kazandırma misyonu ve genç sanatçılara önemli bir görünürlülük yakalama fırsatı vermesi ve bunun sonucu olan motivasyon bence Base’in en büyük katkılarından.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Üretimlerime devam edip 2020 yılı içerisinde solo sergi açmayı hedefliyorum.
Uğur Bişirici
Mezun Olduğu Okul ve Bölüm: Ankara Gazi Üniversitesi Resim Bölümü
Mezuniyet Yılı: 2018
Şu anda Yaşadığı / Sanat Ürettiği Yer: İstanbul
BASE‘de sergilenen eseriniz:
“Bavul” adlı yerleştirmem sergilenmişti.
BASE’den bugüne sanatsal üretiminiz ne şekilde devam ediyor ?
Sanat üretimimle beraber akademik çalışmalarım da devam ettiği için Base’den bugüne akademik çalışmalarım doğrultusunda üretimler yaparak devam ediyorum.
BASE’den sonra ürettiklerinizi ne şekilde sergileme / sanatseverlerle paylaşma ve satış olanakları buldunuz ? Katıldığınız solo ya da karma sergiler oldu mu, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğiniz oldu mu?
Bozlu Art Project’te karma sergiye katıldım, bir galeri ya da benzeri sanat kuruluşu ile işbirliğim olmadı.
Eserlerinizi satın alan koleksiyonerlerle sonrasında ilişkiniz oldu mu, sergilendiği yerleri görme şansınız oldu mu?
Eserimi satın alan koleksiyonerle kendi bünyelerinde düzenledikleri sergide görüşme fırsatı buldum. Eserin sergilendiği yeri görme şansım da oldu.
Genç bir sanatçı olarak BASE’in size kariyer ve sanatsal üretim sürecinizde nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Base, kendimi tanıtmam ve eserimi sergilemem için profesyonel bir platform sunması açısından önemli katkılar sağladı. Bu da yeni fikirlerimi hayata geçirme aşamasında benim için önemli bir motivasyon kaynağı oldu.
BASE ve sergileme sürecinin, Türkiye’deki sanat ortamına ve genç sanatçı adaylarına nasıl bir katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Genç sanatçıların kendilerini tanıtmaları ve motivasyon kaynağı edinmeleri açısından önemli katkılar sağlıyor. Ayrıca Türkiye’nin pek çok yerinde üretimlerini gerçekleştiren sanatçılar bir araya gelme imkanı buluyor. Birbirlerinin üretimlerinden haberdar olabiliyor ve sanatsal fikirlerini konuşma, tartışma platformları oluşturabiliyorlar. Türkiye’deki sanat ortamı, sanat çevreleri de genç sanatçıları yakından tanıma fırsatı buluyor. Yani Türkiye’deki sanat etkileşimini de arttırıyor diyebiliriz.
Bundan sonrasında hedefleriniz ve projeleriniz nedir?
Hem akademik çalışmalarıma devam etmek hem de sanat üretimimi en iyi şekilde devam ettirmek gayesindeyim. Yeni fikir ve projelerim var fakat şu an akademik çalışmama odaklanmış durumdayım. Ayrıca en yakın zamanda solo sergimi açma hedefim var.
TEB Özel Bankacılık sponsorluğunda Art50.net işbirliğiyle hazırlanan videoda 2017/18 katılımcıları Beste Kopuz, Damla Yalçın, Handan Akarsu, Hamza Kırbaş, İbrahim Erdoğan, Kübra Boy, Lütfullah Genç ve Olgun Kaşıkçı BASE deneyimlerini anlatıyor. İzlemek için tıklayın.