Mehmet Üstünipek Mimar Sinan Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi mezunu. Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Ana Bilim Dalı’nda tamamlayan Üstünipek’in tez konusu “Cumhuriyetten Günümüze Türkiye’de Sanat Yapıtı Piyasası”. Sanat kurumları, sergiler, çağdaş Türk sanatı üzerine çeşitli yayınları bulunan Üstünipek İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sanat Yönetimi Bölümü’nde 2006’dan bu yana görev yapıyor. Kendisine sanat yönetimi bölümleri ve eğitimine dair merak ettiklerimizi sorduk.
Her zaman çok karıştırılan sanat yöneticisi ve sanat yönetmeni kavramlarını tanımlayabilir misiniz?
Sanat Yöneticisi, sanat eserini, sanatsal performansı ve sanatçıyı topluma kültürel/entelektüel ve ekonomik olarak en etkin biçimde sunan kişidir. Bunun için bir sergi ya da sanat etkinliğini veya bir sanat kurumunun içeriğini tasarlar, planlar, geliştirir, yönetir; sanatçıyla, sanat destekçileriyle ve sanat izleyicisiyle ya da sanata yönelik hedef kitleyle en etkin iletişimi sağlar. Sanatçıları, sanat oluşumlarını, sanat etkinliklerini ve yayınlarını yakından takip eder. Sanat yönetmeni ise daha çok reklam ajansları ya da sinema-televizyon sektöründe görsel niteliğin içerikle bağlantısından sorumlu kişidir. Üniversitelerde Sanat Yönetimi eğitimi Sanat Yöneticisi yetiştirmeye yöneliktir; Sanat Yönetmeni değil.
İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi Bölüm Başkanı olarak okulunuzda sanat yönetimi programının nasıl kurulduğundan ve program yapısından bahseder misiniz?
İKÜ’de Sanat Yönetimi Bölümü 2002 yılında tiyatro kökenli akademisyenler tarafından kurulmuş. Dersler içinde çok fazla Dramatik Doğaçlama, Dans Doğaçlama, Eskrim, Rol, Mimik gibi içerik vardı. Bunlar zamanla eğitim programında yapılan değişikliklerle kaldırıldı. Sanat Yöneticisi’nden sanatın üretim ve uygulama süreçlerini bilmesi ve anlaması beklenir; sanatçı olması değil. Bu nedenle 2010 yılında Bologna süreci kapsamında ders programı güncellenirken işletme ve yönetim derslerine ağırlık verildi. Ancak sektörden, öğrencilerden ve mezunlardan gelen geri bildirimler ve gözlemlerimiz sonucunda güncellemeler yapılması gerekti ve 2016- 2017 eğitim yılı için yeni bir plan hazırlandı. Burada işletme, yönetim, sponsorluk, tasarım, tanıtım, vb. edinimlerin sanat yönetiminin uygulamaya yönelik (proje içerik geliştirme, planlama ve yönetme) boyutu içinde ele alınmasını hedefledik.
Sanat Yönetimi programından mezun olanlar hangi alanlarda çalışabilirler? Sanat Yönetimi programında okumakta olan öğrencilere gelecek kariyer planları adına verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Sanat Yönetimi mezunları müzeler, sanat galerileri, müzayede kurumları, fuarcılık kurumları, tiyatrolar, yerel yönetimlerin kültür sanat birimleri, sanat vakıf ve dernekleri, sanat portalleri, yayın kurumlarının sanatla ilgili birimlerinde görev alabilirler. Festival ve bienal yönetimi, koleksiyon yönetimi, küratörlük, sanat eleştirmenliği ve sanat organizasyonuyla ilgili her kademede çalışabilirler. Akademik kariyer yapmak isteyen öğrenciler ise yüksek lisans ve doktora yapabilirler. Eğitim süresince öğrencilerin öncelikle alanlarıyla ilgili olan tüm etkinlik ve yayınları takip etmeleri, sanat ortamını tanımaya çalışmaları, sanata ilgilerini canlı tutmaları ve yabancı dil ve sanatla ilgili bilgisayar program ve bilgilerini geliştirmeleri gerekir.
Türkiye’de ve dünyada sanat yönetimi programlarını karşılaştırsanız neler söyleyebilirsiniz?
Batıda sanat yönetiminin eğitim programlarına girmesi 1970’lere kadar uzanıyor. Türkiye’de ise 90’ların ikinci yarısında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde başlamış. Bu, sanat sektörünün 1980 sonrası gelişimi ve sanat ortamındaki açılımlarla bağlantılı bir durum. Eğitim programları üniversitelere göre farklılıklar gösteriyor. Sadece sahne sanatları odaklı olan üniversiteler de var, küratörlük ve müzecilik odaklı olanlar da, her ikisine yer verenler de. Türkiye’de sanat yönetiminin tanınması ve anlaşılması bazı ülkelere göre daha az söz konusu olduğundan ve yetişmiş akademisyen sıkıntısından dolayı içeriğin dolu verilmesiyle ilgili süreçler sorunlu oluyor. Örneğin YÖK Doçentlik temel alanlarında Sanat Yönetimi diye bir bilim alanı tanımlamış değil. Bir de Sanat Yönetimi eğitimi veren üniversiteler arasında iletişim kopukluğu söz konusu. Alanın sorunlarının doğru bir şekilde tartışılarak çözümler getirilerek eğitimin niteliğinde bir tutarlılık sağlanması gerekiyor.
Türkiye’de çağdaş sanata yöneliş ve sanat müzelerinin gelişimi eğitim programlarını ne derece etkiliyor?
Dediğim gibi 1980 sonrası sanat piyasasının oluşmaya başlaması, sanatın bir yatırım değeri kazanması, sanata ilgi duyan kesimin ve kurumların çoğalması, ayrıca başta İstanbul’un küresel bir sanat merkezi olma yolunda gelişim göstermesi 2000 sonrasında bu alanın bir lisans eğitim programı olarak ortaya çıkmasında etkili oldu. Dünyadaki gelişmeler, yeni teknolojiler, sanatsal ifade biçimleri sanat yönetimi alanında yeni çözüm arayışlarını ve olanaklarını da beraberinde getiriyor. Çok sayıda genç çağdaş sanatçı üretim yapıyor ve sanat ortamında kendine yer edinme çabasında… Sanat yönetiminin de alanın çözüm arayışları ve olanaklarını takip etmeye yönelik bir eğitim sunması gerekiyor. Özellikle sektörde aktif olan kişilerin eğitmen olarak sağladığı katkılar, sektörden kişi ve kurumlarla kurulan bağlantıların yanı sıra eğitimin içinde çağdaş sanat etkinlikleri ve müzelerin takip edilmesi söz konusu olmalı.
Türkiye’de sanat yönetiminin evrimi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sizce Türkiye’de doğru algılanıyor mu ve olması gerektiği yerde mi?
Hem akademik ortamda hem de profesyonel yaşamda sanat yöneticisi, küratör gibi kavramlar halen tam olarak yerleşmiş ve anlaşılmış değil. Türkiye’de genellikle her alanda var olan kavram ve mesleki tanım belirsizliği Sanat Yönetimi alanı için de biraz daha fazla olarak var.