Rockabilly Olmak
İkinci Dünya Savaşı sonrası, genç Amerikan alt kültüründe bir akım doğdu: Rockabilly. Savaş sırasında bedenen ve beynen sıkışan Amerikan gençliği artık çağına uygun bir devinim arıyordu. Orta ve alt-orta sınıfın bıçkın, delişmen ve genç topluluğu kendini yaşam biçimi olarak Rockabilly’de buldu. Rockabilly ruh, günün gençliğine serbestlik, devinim ve de umut vaat ediyordu; çünkü Omahalı genç bir oyuncu yirminci yüzyılın en iyi oyuncusu Marlon Brando, ya da Tupelolu diğer bir genç gelmiş geçmiş en büyük müzik ikonlarından Elvis olabiliyordu. Bu yüzden de yirminci yüzyılın ikinci yarısından günümüze yaşam biçimimizi etkileyen bu akım, hem gündelik hem de sanatsal kişiliğimi şekillendiren bir süreç olmuştur. Sanatımda yarattığım Rockabilly kişilik, sanatın doğasını teşkil eden manipülatifliğe bir karşı duruş, bir karşı sanattır. Sanatın özvarlığını, yerleşik kalıp ve kabullerini manipüle etme girişimidir. Rockabilly birinin öz görevi budur.
Love, Share, Live with Art | |
Türk ve dünya sanat piyasasını, yeni eserleri ve sanatçıları yakından takip etmek için e-bültenimize abone olun. |
|