Kelimeler gibidir benim için fotoğraflar.
Hatta fotoğraflar; harfler, noktalama işaretleri ve kelimelerdir. Bir araya geldiklerinde ise metinleri oluştururlar.
Pek tabi bazen tek bir fotoğraf bizlerde roman etkisi uyandırabilir.
Fotoğrafları tek başına, diptik veya tiriptik kullanıyor olmam bir cümleyi ya da bir paragrafı doğru dizilimle oluşturmaya benziyor. Cümleleri oluşturup doğru sıralama ile bir araya getirdiğimde, her cümle aynı zamanda bir önceki cümleme gizlice dayanak oluşturuyor. Son sözünü öngörebildiğim bir hikâye. Bir şimşeğin odayı aydınlatması gibi önce oda aydınlanır ardından gelen ses aydınlanma hissini sürdürür ve şimşeğin etkisi devam eder ta ki gökyüzü usulca durulana dek.
Hissettiğim şekilde duygularımı aktarma çabam ise hayatımda direkt olarak söyleyemediğim şeyleri metaforlar yardımı ile fotoğraflara yükleyerek gerçekleşiyor. Daha iyi bir insan olmanın zor olmadığı bir masallar diyarında yaşamak gibi Cenevre. Fakat kendinizi kuğular arasında bir çirkin ördek yavrusu gibi görmeniz de olası.
Seçilmiş rengi kırmızı olan bir ülkedir İsviçre. Huzur dolu Cenevre gölünün tonlarında yani inci turkuaz görmek kafamı çevirdiğim her yeri benim adıma fazlasıyla kışkırtıcı.
Karanlıktan aydınlığa, aydınlıktan karanlığa sürüklüyor ruhumu durmadan.
Bir türlü aidiyet hissedemeden ruhum, darmadağan.